kart, mektup, e-mail


Geçenlerde bayram için kart gönderme gereği ortaya çıkınca, öğle tatilinde Nezihe gidip 30 kadar Unicef Osmanlı çinisi desenli kart aldım. İşin açıkçası bayramda kart göndermenin gereğine pek inanan biri olmadığım, hele iş çevresine gönderilen kartların tam bir savurganlık kaynağı olduğunu düşündüğüm için başta kendi kendime epeyce söylendim. Ama sonra en azından kartların Unicef kartı olması ve ve bu sayede dünya yararına bir şey yapmış olma ihtimalim içimi rahat ettirdi.


Bayram kartı bakarken tabi ki rengarenk yeni yıl kartları da gözümden kaçmadı. Kime gönderebileceğimi çok da fazla düşünmeden gözüme en canlı, renkli görünen kartlardan bir kutu aldım. Yaklaşık 2 haftadır benim kendilerine ilgi göstermemi bekliyorlar. Eskiden yurtdışına çıktığımda orada ne kadar kısa süre için bulunacak olursam olayım mutlaka arkadaşlarıma kart atmaya çalışırdım.

Artık ne kart atıyorum, ne mektup yazıyorum hatta e-maillerime cevap bile yazmıyorum. Çok feci cidden. Ama bu defa zaman ayırıp, yazmalıyım mutlaka bu kartları. Hatta güzel pullar yapıştırmalıyım üzerlerine ve hiç bir şekilde artık yeni yıl kartı alacağını düşünmeyen arkadaşlarıma bunu hoş bir sürpriz olarak yollamalıyım.

Bu yazıyı yazarken aldığım kartların resimlerini yazıya koyabilmek için UNICEF TÜRKİYE‘nin sayfasına da girmiş bulundum. Bakın bağışlarımızla neler yapılabiliyormuş:

* Bir kız çocuğunun tekrar okula dönebilmesini sağlayacak okul gereçleri için 20 YTL gerekmekte imiş.
* Haydi Kızlar Okula projesinde aileleri ikna etmek için çalışan gönüllülerin bir günlük masrafı 10 YTL imiş. Bir günde 7 aileyle konuşulduğunu düşünürsek, bağışlayacağımız 70 YTL ile 7 gönüllü bir gün içinde 49 aileye ulaşabiliyormuş.
* 0,70 YTL ile 200-250 litre suyu arındıracak 50 tablet,
* 2,5 YTL ile 10 doza yakın kızamık aşısı,
* 8,35 YTL ile 100 çocuk için ishalden doğan dehidratasyona karşı, ağızdan rehidrasyon tuzu,
* 12,7 YTL ile 250 çocuğa bir yıl için hastalığa direnme ve körlüğü önleyici A vitamini kapsülü,
* 0,175 YTL ile çocuklarda iyot eksikliklerini önleyecek iyotlu tuz için 10 kg.’lık bir varil potasyum iyodur sağlanabiliyormuş.

Şaka gibi değil mi? 50 kuruş, 1 lira çoğu zaman bir yerde yemek yediğinizde garsonlara çok da düşünmeden fazladan bıraktığınız ufacık meblağlar. İyi bir yemeğe gittiğimizde duruma göre 20, 30, 50 YTL bahjşiş bıraktığımızı düşünüp de sonrada bir çocuğun okula başlayabilmesi için sadece 20 YTL gören insan cidden bozuluyor.

Hele de, eğitimin bizim gibi ülkelerin en çok eksikliğini çektiği şeylerin başında geldiğini bilip, bunun çok farklı örneklerini her gün hayatın içinde görürken.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s