Annemin mutfak konusunda asla değişmeyecek kuralları vardır. Mesela mı?
- Her meyve ve sebze kesinlikle mevsiminde yemelidir.
- Katkı maddeli hiç bir şey alışveriş listesine dahil edilmemelidir.
- Her türlü konserveden uzak durulmalıdır.
- Evde yapılan yemek şişmanlatmaz. Dışarda yemek şişmanlatır.
- Bu liste uzar gider…
Kışın ortasında canınız patlıcan çekti diyelim. O zaman gidip marketten hormonlu sırım gibi her biri aynı boyda, aynı posta klon patlıcanlardan almak yerine, yazın anneannenizin balkonda kuruttuğu patlıcanlardan kuru patlıcan dolması yapıp yiyeceksiniz. Gerçekten de özellikle biraz nar ekşili, baharatlı ve sarımsaklı yapılırsa kuru patlıcan dolmasının tadına doyum olmaz. Hatta öyle ki kurutulmuş, biber, bamya, patlıcan satan aktarların renkliliğine ve yazlığın arka bahçesinde pergolenin ahşap iskeletine annemin kurusun diye astığı envai çeşit sebzenin görüntüsüne de bayılırım. Çocukkken yazın geldiğini yağda kavrulan taze sivri biber kokusundan anlardım. Özellikle menemen yapılıyorsa ve sivri biberlerin üzerine domatesler ilave edildiğinde eve yayılan koku benim hala burnumda. Malesef artık biberler de domatesler de öyle kokmuyor:(
Mevsimi değil ama bugün öğle vaktinde aklıma akşam eve gidince hünkar beğendi yapmak fikri düştü. Hünkar beğendi sanırım benim hayatta en sevdiğim yemeklerden biri. Yapması da çok basit üstelik. Yani ortaya çıkan sonuçla kıyaslandığında tabi. Mutfakta toplam olarak geçirdiğim 1 saatin sonunda yarın menüde hünkar beğendi var 🙂 Elime sağlık 🙂
Markette ekmek reyonuna gittiğimde gözüme Uno’nun Rus çavdar ekmeği çarptı. Denemek için aldım. Dolgun bir ekmek ve eve gelince Unonun sayfasına girdim ve gördüm ki Uno kendini aşıp kruasan, çikolatalı ve üzümlü ekmek üretimine de girişmiş. Pişmemiş, dondurulmuş şekilde satıyorlar. Evde kendiniz pişirip sıcak sıcak yiyebiliyorsunuz. Sonra düşündüm. Aslında paketli ekmek tüketmek iyi bir şey değil ama zor bayatladığı için tercih ediliyor. En iyisi bile çok lezzetli değil. Sadece bizi doyurma görevini yerine getiriyor.
Keşke bizim fırınlarımız da çeşit çeşit üzerinden unları dökülen, esmer ekmekler yapsa. Çavdar, kepek esmer, tam ekmek diye içi süngerimsi bir yapıyla dolu garip ekmekler almak zorunda kalmasak. Le Pain Quotidienne açılmış İstanbulda. Wagamamayı beklediğim gibi onu da bekliyorum Ankara’ya.