Oldum olası ruj süremeyen bir tipim… Sebebi belli: hiç bir zaman çantamda makyaj çantası bulundurmadım, gece dışarı çıktığında düzenli aralıklarla tuvalete giderek ruj, parfüm tazeleyen kızlardan da olmadım hiç.. Eh ruj dediğin şey 5 dakikada yenilip yutulup gittiği ve ben de kesinlikle tazelemediğim için bence gereksiz bir ayrıntıdan başka bir şey değildi. Göz kalemi, rimel benim için kesinlikle vazgeçilmez bence ama onlarında kaderi rujla aynı aslında. Kalem mi akmış? aksınnnnnnn napalım yani? karşıdaki bizi zaten eğer akmayan göz kalemimiz için beğeniyorsa geçmiş olsun 🙂
Geçen bayram tatilinde kardeşim Ankara’ya geldiğinde birlikte Filistin Sokaktaki Big Chef’s’e gitmiştik. Tuvalete gittiğimde kızın birinin çantasından bir saç maşası çıkarmış, saçlarını maşaladığını gördüğümde gözlerime inanamamıştım! Demek ki bavul gibi çantalar bu işe yarıyormuş 🙂 Tam tehçizat gezmek için 🙂
Neyse benim bu ruj konusundaki tavrım birden değişti. Ah bu Blair Waldorf yok mu? Pırıl pırıl glossy dudaklarını görünce kıskandım. Dedim benim neyim eksik. Gittim ilk fırsatta aldım Lancome Juicy Tubelarımı. Şimdi juicy tube olmadan çıkmam abi modundayım. Gerçi sabah sürüyorum sonra unutuyorum yenilemiyorum. Olsun önemli değil bu da bir başlangıç sonuçta.