Evli çiftlerin karılarından ve kocalarından eşim diye bahsetmeleri bana hep çok tuhaf gelmiştir. Belediye memuru nikah kıyarken demiyor mu sizi karı koca ilan ediyorum diye. Nesi var karım kocam demenin? Eşim diyince daha medeni mi oluyoruz? Anlamıyorum, kıl oluyorum…
İnternete hakim olamayan dünyaya hakim olamaz!!!! Bu hem kişisel olarak geçerli bir durum, hem de dünya siyaseti açısından geçerli. İnternete hakim olamayan insan erken yaşlanır. Tabi burada kastedilen hakimiyet ele geçirmek manasında değil. Daha çok internetin sunduğu imkanları sömürüp, dünyanın dört bir köşesinde neler olduğunu öğrenmek, yeniyi önce keşfetmek ve dört duvar arasına evle iş,…
Bu sabah saat 9.30’da uyanıp, kahvaltı edip tekrar yatağıma uzandım ki gözümü bir daha açtığımda saat öğleden sonra 4 buçuk olmuştu. Ne kadar çok uyku birimktirmişim meğer. Ne çok ihtiyacım varmış meğer öyle yatıp kalmaya. Uyku baş ağrısı yapar mı? Bu kadar uyumak yapar sanırım.
Dün herkese tatil olduğu halde bana çalışma günüydü. İş için Ankara’ya gelen yabancı misafirleri hem de her an çiselemeye başlayacakmış gibi görünen bulutların altında gezdirirken akşamına Ankara ile bir yazı yazmayı da hayal ederek dönmüştüm eve ancak başka bir blogda Ankara-İzmir konusunda feci bir tartışma görünce önce oraya bir yorum yazma ihtiyacı duydum. Zaten yazdığım yorum da…
Duş yapmış birinin hem de tam yatmadan önce sigara içmesi cinayet gibi bir şey! ıyyyyykkkk 😦
Az evvel okuduğum Can Dündar’ın şu yazısı uzun zamandır düşündüğüm ama yazmayı akıl etmediğim bir meseleyi bana hatırlattı. Diyelim bir form dolduruyorsunuz. THY’nin miles and smiles kartının formu da olabilir bu, kredi kartı başvurusu da ya da ne bileyim üye olduğunuz bir derneğin başvuru formu da. Aşağılarda bir yerde sorar size; “hobileriniz nelerdir?” Biz de…
Tanrım bu yeni bilgisayarım beni mutluluktan öldürebilir galiba. Çıtı çıkmıyor. Alışmış kulağım kamyon gibi fan sesine, bilgisayarın başından kalkıp gittikten sonra geri döndüğümde ekran da kararmış olduğu için bilgisayar kapalı mıydı açık mıydı anlamakta zorluk çekiyorum. Bu ne büyük mutluluk 🙂
Bugün 1999 yılında eve giren bilgisayarıma veda ettim. Tabi 10 senedir aynı bilgisayarı kullanmıyordum sonuçta kasa aynı kalsa da, işlemcisi değişmişti, hard diskine bir sürü ekleme yapılmış ve hatta toptan değiştiği de olmuştu ama yine de asloında o bilgiğsayar benimk için eve giren ilk bilgisayar olarak kalmaya devam etmişti. Teknoloji güzel bir şey. Hem de…
Eskiden beri kitap, kaset, cd, konusunda çok sahiplenici biri olmuşumdur ben. Sahipleniciliğim yanında, okurken kitapları sanki hiç kimse okumamış gibi kırıştırmadan, parçalayıp, bükmeden okur ve biri benden ödünç istediğinde de aynen o şekilde geri getirmesini isterdim. Kitapları hor kullanan insanları çok ayıplardım. Kitabı alıp da geri getirmeyenleri hiç anlamazdım. Hatta insanlar niye gidip kendileri de…
Bugün çok kararlı bir hareketle rejime başlamaya, sigarayı bırakmaya karar vermemin nedeni Carla Brunidir. Carlacım süpersin, elbise kesimlerin, babet ayakkabıların, mora olan düşkünlüğün, bayıldım resmen dönüp dönüp yeniden bakma hissi uyandırıyor bende. Audrey Hepburn havası yok mu biraz sende?
Atlas Tozu 