Bu sabah kalktım. İçim sıkkın. İşe gittim. Bir simit, yanına eritme peyniri söyledim. İçim hala sıkkın. saat 10 gibi başladım toplantı raporunu yazmaya. İçim hala sıkkın. Bu arada birşeyler sormak için içeri girip çıkan çocuklar yüzünden yazdığım rapor habire bölünüyor. Öğlene doğru içimdeki sıkıntı hafifler gibi oluyor. Ama tam da geçmiyor. Saat 4 civarı iyi bir haber alıyorum. Cidden mutlu oluyorum. İşte o anda kafamdaki bulutlar dağılıp, güneş yüzünü gösterdi azıcık. Akşam saat 6’dan sonra kendimi bir seçim, siyaset tartışmasında buldum. Siyaset sanırım benim hayatta içine hiç giremeyeceğim bir şey diye düşünerek tartışmacı arkadaşların yanından ayrıldım. Yukarıya odama çıktım. Gözümün önüne patchwork bir battaniye geldi. Rengarenk bir battaniye. Dedim ki keşke hayat da bu kadar renkli, parçalı ve neşeli olsa, tek düze olmasa, her gün yeni bir şey keşfedebilsek, hergün yeni bir şey tadabilsek.
Bunu düşündükten sonra dedim ki neden kolaya kaçıyorsun ki. Hayat zaten patchwork battaniyeler gibi değil mi? Ben sürekli mavinin tonlarını seçiyorsam suç kimin? Araya yeşiller, sarılar, morlar, kırmızılar turuncular serpmiyorsam kimi suçlayabilirim. Haftada 3 gün spora gitsem, ayda bir opera, bale ya da tiyatro izlesem, haftada bir ya da iki haftada bir sinemaya gitsem, ayda bir kitap bitirsem benim patchwork battaniyem de rengarenk olur.
Yok ama yok ben faydalı bir şey yapmayım sakın. Ben günlerimi işte, akşamlarımı bilgisayar başında farmville, cafe world, fishworld oynayarak geçireyim. Sanal meyve sebze bahçesinden kazandıklarımla sanal villa parası biriktireyim. Balıklara yem atıp akvaryum camı sileyim. Nedir bu allah aşkına ben deli miyim neyim. Üstelik kafiyeliyim.
Neyse karar verdim. Bundan böyle ayda bir kitap okunacak. Önce yarım bırakılmış kitaplardan başlanacak. Sonra evde sırasını bekleyen neredeyse 30 tane kitap sırasıyla okunup yeni kitaplara yer açılacak. Hemen bir opera bileti alınacak, olmadı CSO konserine bakılacak. İşte böyle.
Not: Konuya uygun güzel bir patchjwork battaniye resmini epeyce aradım ama bulamadım onun yerine kanepeler, koltuklar buldum. Neye niyet neye kısmet!
[…] keşfetseydim duygusu bu.Ancak bunu hisseder hissetmez inanılmaz mutlu oluyor. Ben değilmiydim patchwork hayat felsefesiyle her gün yeni bir şeyler keşfetmek isteyen. Demek ki her şey dilediğim gibi gidiyor. Ne mutlu […]
[…] söylediği gibi tek yönlü bir insan olmak istemediğimi, eğer hayatımı bir patchwork gibi örebilirsem daha mutlu olduğumu bir kere daha anladım. Tiyatro ile yeniden barıştım. Daha […]