Bugün Sapanca konferansının 1. günüydü. Öğle yemeğinden sonra o loş konferans salonu ışıkları tüm konferans dinleyicilerinin uykusunu getirmiş olmalı. Bir ara yanımda oturanın kafası düştü. Saat 15.30’a kadar zor dayandım. Sonra acilen terk ettim salonu uykumu açmak için. Kahve molasını da es geçtim. Sonra kendime gelince salona geri döndüm.
Eskiden de böyleydim. Okulda ders dinleyemezdim. İlk 5 dakikadan sonra aklım başka yere giderdi. Sonra başlardım önümdeki kağıda bir şeyler çiziktirmeye. İşe girdikten sonra bu konsantrasyon problemini aştım aslında. Sonuçta iş farklı bir sorumluluk. okulda sonradan telafisi olan şeyler işte pek de mümkün olmayabiliyor.
Bu öğleden sonra olan şey ise öğle yemeğinin ağırlığı ve salonun loş ışıklarıydı galiba. Neyse, akşam yemeğini restoran açılır açılmaz yedim ve kimseciklere yakalanmadan hızla odama kaçtım. Yarın benim sunuşum var. Ama toplantının kapanışını ben yapacağım için büyük ihtimalle kimsenin çok da fazla hali kalmamış olacak beni dinlemek için.
Otele gelince Richmond Nua’dan sonra Güral bence biraz zayıf kalmış bir otel. Bunun en büyük sebebi mimarisi ve dekorasyonu. Heryer şatafata boğulmuş. Bir spa otelinden daha çok Antalya’daki otellerin Sapanca versiyonu havasında. Aşağı yukarı 170 kişilik bir grubuz ve bu grup içerisindeki kadınların sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor malesef. Neyse otele dair en iyi şey akşam yemekleri demek yanlış olmaz. Gerçekten de açık büfe yemek veren bir yer için yemeklerin herbiri gayet leziz. Tatlılar uyduruk tatlılar değil. Menü her gün değişiyor. Yani bir önceki günden kalanları değerlendirmek için uydurma tariflerle yeni yemekler yapılmış hissine kapılmıyorsunuz.
Öte yandan dağ havası çok güzel. Ankara’ya göre çok ılıman ve hafiften insanı çarpıyor. Sürekli uyuyasım var. Bıraksalar 10 saat uyurum ben burada.
Neyse sonuçta çok tercih ettiğim bir iki gün olmasada birlikte iş yaptığımız diğer birimlerin neler yaptığı konusunda epeyce fikrim oldu. Aslında keşke bu tip toplantılar daha çok olsa da diğer birimlerin sıkıntılarını, buldukları çözüm yollarını, neler yaptıklarını daha sık dinleyebilsem diye de düşündüm. O açıdan gayet bilgilendirici oldu.