Ne güzeldir ilk kez insanın sırt çantasını eline alıp yollara düşmesi. Bilmediğin yerlere gitmenin, bilmediğin insanları tanımanın verdiği heyecan duygusu sanırım hiçbirşeye değişilmez. Özellikle de bunu ilk defa yapıyorsan. Seyahat etmeyi severim. Zaten kim sevmez ki? Son yıllarda eskisine nazaran daha az seyahat edebiliyorum maalesef. Bir de daha önce gitmiş olduğum yerlere tekrar tekrar gitmek de beni seyahat fikrinden bir parça uzaklaştırdı sanırım. Yeni kıtalara ayak basmanıın vakti geldi de geçiyor bile. Bunun için plan yapmayı, seyahat kitapları alarak önceden gideceğim yer hakkında araştırmayı, otel, uçak biletlerini ayarlamayı, gittiğimizde bol bol fotoğraf çekmeyi özledim. Bunun için gerekli zamanı ayıramamak en büyük sıkıntım sanırım.
Geçenlerde, Özlem Pansiyon‘un blog sayfasında “Genç Gezginler Seyahat Bursu”nu görünce aklıma eski seyahatlerim geldi. İlk yurtdışı seyahatlerim, ilk tuttuğum seyahat günlükler, gittiğim yerlerden attığım kartpostallar.
Özlem Pansiyon‘un seyahat bursu fikri nefis bir fikir gerçekten de. Kendisini canı gönülden tebrik ediyorum böyle güzel bir fikri hayata geçirdiği için. Başvuru şartlarına ulaşmak için lütfen tıklayın.
Atlas Tozu 
