Benim patchwork hayat modeli fena gitmiyor sanırım. Bugün akşam Can Dündar Soruyor:Neden Programında Altan Erkekli konuktu. Epeydir tiyatro, opera, bale dünyasından uzak yaşadığım için Ankara Sanat Tiyatrosunun halinden de haberdar değildim. Meğer tiyatro az daha İstanbula taşınıyormuş. Çankaya Belediyesinin verdiği destek sayesinde Ankara’da kalabilmiş. haberi izlerken işte tam fırsat dedim, aç bakalım AST’ın sayfasını, bilet almanın tam sırası.
Bilet aldığım oyunun adı Kod Adı: Keklik. Tiyatronun sayfasından okuyabildiğim kadarıyla oyunun konusu da epey ilginç. Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde olan hayali bir Afrika ülkesinin maceralarını anlatıyormuş. Ama o kadar uzun süreden sonra bu bilet benim hızımı kesmeye yetmedi tabi. Üstüne bir de Devlet Tiyatrolarının sayfasına girip Büyük Sahnede sergilenen Genç Osman’a bilet aldım. Şimdi içim rahat, sanki ödevini bitirmiş ya da sınavdan yüksek not almış çocuk gibi huzurluyum.
Bu haftasonu ve önümüzdeki haftasonu Pazar öğleden sonralarımız tiyatroya ayırıldı. Şimdi hayal ediyorum, yağmur yağacak, hava çok kapalı olacak, biz tiyatromuza gideceğiz, ara verildiğinde ülker çikolatalı gofret alacağız, yanına nescafe classic söyleyeceğiz. Oyundan çıkınca beğendik mi beğenmedik mi tartışacağız. Neden bilmem bu durum beni heyecanlandırıp mutlu etti.
Bu arada AST’ta biletlerin 15 TL, Devlet Tiyatrolarında ise 5 TL olduğunu söylemem lazım. Yani sinema biletlerinin yanında canlı performans izlediğiniz bu gösterilerin biletleri çok ama çok ucuz. Salonlar tıklım tıklım. Yeni Yıl konserine bilet almak istedim, daha satışa bugün çıktığı halde salon dolmuş, boş tek bir koltuk yok. Yani Ankaralı aslında tiyatroya, operaya epeyce düşkün. Şimdi bakalım ben de yeniden o Ankaralılardan olabilecek miyim?