Pazar günü saat 11 gibi kalktık. Öğleden sonra tiyatro öncesi kahvaltı edelim diye buluştuk. Oyun saat 4’te idi ve biz önce kahvaltı edip ardından Mülkiyelilerde 2 bira içmeyi bile becererek Kod Adı Keklik’e gittik. Oyun tam bir taşlama, hiciv ya da karamizah idi. Avrupa Birliği üyeliği, değişimin kağıt üzerinde değil, kafada olması gerektiği, kadın-erkek eşitsizliği, iktidar ve iktidarsızlık üzerine kurulmuş bir tiyatro oyunu. Salon boştu. Oyun biterken dikkatimi çeken bir şey oyuncuların mutsuzluğuydu. Seyirci sanatçının mükafatı değil mi sonuçta?