4. Ankara Kale Festivali, Hamamönü

Bugün yine Ankara kalesindeydik. Nedeni 4.sü yapılan Kale festivalini izlemekti ama festivalin programı biraz dağınık olunca biz de kalede uzun bir gezinti yaptık. 

Kaleyi çevreleyen sokaklarda çalan müziklerle dans eden çocuklara takıldık kaldık. Bence bu çocukların içine Beyonce, Sharika, Petek Dinçöz falan kaçmış. Popo sallamak, bel kırmak konusunda gerçekten aşmış vaziyetteler.  Kral TV, Power Türk ve MTV üçgeninde gezinerek her türlü figürü beyinlerine kazımışlar ve fırsat bulduklarında da sergilemekten kaçınmıyorlar.

Onun dışında Kale haslında her zamanki gibiydi. Belki biraz daha kalabalıktı. Ama festival havasını çocuklardan başka yaşayan yoktu. Ama bugünün bizim için yenisi Gramofon Cafe oldu. Gramofonlar, pikaplar,kaset çalarlar, plaklar, renkli duvarlar, renkli masa örtüleri var. Menüleri çok zengin değil. Günün yemeğinin yanında gözleme yapıyorlar, belki bir iki şey daha. Ben günün yemeğindense gözlemeyi daha çok tavsiye ederim. Gramofon Cafe belki bir sabah kahvaltısı ya da öğle yemeği için uygun değil ama bir çay kahve içmek biraz soluklanmak için gerçekten ideal. Çünkü içerisi müze gibi. Mutlaka gidin görün derim.

Kaledeki festivalin izini sürerken, nerede müzik duysak o yana doğru ilerledik. Girdiğimiz Konaklardan birinde akordeon eşliğinde bu defa büyük büyük teyzeler tabiri caizse göbek atıyorlardı.

Sokak aralarındaki sergileri de gezdikten sonra, önce Çengel Hanın içerisindeki Divan Cafede oturma teşebbüsünde bulunduk. Ancak o sıcakta Divan Cafe’nin terasında tek bir şemsiye olmaması nedeni ile güneşi beynimize yiyeceğimizi anlayınca biz en iyisi gidelim bir de Hamamönündeki restore edilen sokakları, konakları görelim dedik.

Aradaki kestirme bir yoldan, daracık eski Ankara sokaklarından Hamamönüne indik.  Bence restorasyon çok güzel olmuş ama biraz da yapaylığı beraberinde getirmiş. Livada bir limonata içermiyiz diye düşünmüştüm ama ne içeride ne de dışarıda oturan kimseyi göremedik. O yüzden biraz şaşırdım aslında çünkü Osamnlı mutfağından esintiler sunan Liva Hamamönünün methini bir çok yerde okuduğumu hatırlıyorum.

Bizim için bol bol yürüdüğümüz, bol bol fotoğraf çektiğimiz güzel bir gündü. Dönüşte yolu biraz değiştirip, çocukluğumun geçtiği sokaktan geçip okuduğum ilkokulu da Adama gösterebildim. Üstüne pazara gidip bulduğumuz her yeşilliği almayı da ihmal etmedim. Arada iki birayı da devirdim. Hatta şimdi oturdum daha sonra üşenip de unutmamak için bugünü bloğuma bile yazdım.

Eh daha ne olsun…. Şimdiden herkese güzel bir pazar dilerim 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s