Dün yaklaşık 1,5 ay önce burkmuş olduğum ayak bileğim için önce doktora, sonrasında ise bir görüntüleme merkezine m-r çektirmeye gittim. Aletin içerisinde beklerken de elektronik müzik tarihi ile ilgili olarak çok mühim düşüncelere daldım ve sanırım buldum:
“Bir gün genç bir konservatuar öğrencisi olan Marcus okulda arkadaşları ile yaptığı basketbol maçı esnasında sakatlanır. Kendisi çekilen m-r sırasında aşil tendonunun koptuğunu öğrenirken, m-r cihazının çıkardığı ritmik sesler beynine kazınır. Bu teşhis sonrasında evde uzun süre istirahat etmesi gerektiğini de öğrenir. Evde geçen günler boyunca aklından çıkmayan tek şey m-r cihazinin çıkardığı mekanik ve ritmik yüksek volümlü seslerdir. Bu sesler kafasında takılmış plak gibi dönüp dururken, klavyesinin başına oturur…”
Elektronik müziğin böyle doğduğunu bilmiyordum, ilginç bir detay bilgi, çok teşekkürler.