haftasonuna sığanlar…

Bu hafta sonu da nerede ise bitti bitecek…

Ben bu haftasonuna silikon muffin kaplarım ve 4 kutu bonibon şeker yardımıyla nefis browniler, tüm malzemelerini önceden doğrayıp, baharat ve tuzla tatlandırarak çiğ olarak bir fırın tepsisine koyup ağzını da folyoyla kapatmak suretiyle pişirdiğim fırında tavuklu türlü, sabah saat 4’e kadar süren x-box oyunları, mine vaganti ve patch adamsla geçirdim.

Sabah uyandığımda sol başparmağımın ağrısının nerede ise akşama kadar sürmesinden x-box oyunlarına karşı ne kadar derin konsantrasyonum olduğunu anlayabilirsiniz.  Snowboard, dövüş, tenis, araba yarışı derken denemediğimiz bir şey kalmadı ancak ben panik içerisinde  tuşlara paldır küldür basmaktan kan ter içerisinde kaldım.

Mine Vaganti güzeldi, ama süper değildi bence… Ferzan Özpetek’in de kendini yenileme vakti gelmiş gibi geliyor bana.  Yani öldüm bittim, bayıldım duygusu yaratmadı film bende. Ama hoş bir seyirlikti. Patch Adams ise zaten fazla bir iddiası olmayan bir hollywood yapımıydı. Ama bana gerçekten iyi vakit geçirtti. Her iki filmin de kendi dalında ayrı ayrı klişelerle dolu olduğunu söylemem gerek.

Yarın hafta başı. Bu demek oluyor ki gelecek hafta bu vakitlerde artık sonunda, en nihayetinde ben de tatilde olacağım. Sabırsızlıkla bekliyorum 🙂