Sanat Uzun Hayat Kısa… Bir kitap Bir Karikatür…

Dün ve bugün internette gezinirken bulduğum bir karikatür ve bir kitap beni yine sanat üzerine birbiri ile çelişen çakışan ve çatışan düşüncelere sevketti.

Zülfü Livanelinin Haziran 2010 tarihinde çıkmış olan Sanat Uzun Hayat kısa kitabına rastladım önce… Kitabı okumamakla birlikte kırmızı kapağındaki mottolar beni epeyce cezbetti. Esasen birbirinden çok alakasız görünen 5 ayrı cümle yer almış kapakta. Ego, aşk, sanat, hata, devrim, evren, şiir, sevgi, iktidar…. Alıp okuyasım geldi ancak hemen değil önce elimizin altındakiler bitirilecek….

Ardından evet sanat ne kadar önemli, müzik, edebiyat, resim, tiyatro, sinema olmasa nasıl yaşardık diye düşündüm. Bizler  elimizdeki fotoğraf makineleri ile fotoğrafçılığa, bloglarımızla yazarlara, yemek tariflerimizle aşçılara, özenmiyor muyduk? Eh demek ki her insanın içinde sanat aşkı illaki var dedim kendime….

Ardından karşıma oatmeal.com’da gördüğüm şu aşağıdaki karikatür çıktı:

 

Ardından Türkiye’de sanatçı olmak sırtında taş taşımak kadar zor aslında dedim yeniden. 🙂

3 comments

Add Yours
  1. oburcan

    Sanatın hayatımızda çok önemli bir yeri olduğu,en azından bazılarımız için, muhakkak,olmalı da. Ancak sanatın nerede başlayıp nerede bittiği , kimin sanatçı olduğu hep tartışılagelmiştir. Bu yazıda adı geçen gruplardan bazılarına yakın olduğumu düşünen ,elimde fotoğraf makinemle çeken , yapan , yazan ben , kendimi sanatçı olarak görmesem de , bu faaliyetlerimle sürüden ayrıldığımı düşünüyorum ve bu bana inanılmaz bir haz veriyor.Hele ki benzer insanlarla yapılan bu paylaşımlar daha da keyifli oluyor. Güzel yazı,güzel düşünceler. Teşekürler Epi.

  2. Epicurious

    Ben de kendimi hiçbir zaman sanatçı olarak görmedim ancak kesinlikle bir sanat ve sanatçı severim. Bugün dayanamadım almıycam dediysem de Zülfü Livaneli’nin kitabını aldım. Kitabın ilk sayfasında şöyle bir şey yazıyor ki katılmamak mümkün değil:

    “Nazım’ın dediği gibi, insan eli ilk mağaraya ilk bizonu çizdiğinden beri, bir ulu ırmak akıyor bu dünyada. İnsanın resim yapmaya başlamasından bu yana on binlerce yıl geçti. Larry Shiner’i anarak söylersek, birileri onu “icat” etmeden önce de, insanın hayatında sanat vardı. Geçinme çabasının, daha kolay ve daha güzel yaşama uğraşının, hayatını ve kendini üretme sürecinin bir parçasıydı sanat.”

    İşte bu satırları okuyunca Livaneli benim dün yazmaya çalıştığım şeyi ne güzel ifade etmiş diye düşündüm. Cidden de çok güzel ifade etmemiş mi?

    • oburcan

      İfade çok güzel. Ancak ülkemizde büyük çoğunluk hayat gailesi içinde yaşarken sanatı aklının ucuna bile getirmiyor.Zaten bunun için düşünce sistemi ve hayata bakışı da pek müsait değil ve gittikçe daha engel bir durum haline gelmeye de başladı hani. Geriye kalanlar ise sanatçılar , gerçekten sanata ilgi duyan bir azınlık ve sonradan para görmüş ve evinin duvarlarını resimlerle “doldurmak” peşinde olan bir güruh. Zor bir durum aslında.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s