Aslında bir önceki yazımda bu yazıda film önerileri yazacağımdan bahsetmiştim ancak filmleri biraz daha ertelemek durumundayım. Çünkü takip ettiğim bloglarda ciddi bir yeni yıl telaşı var ve ben de bu telaşa ortak olmak istiyorum. Bloglar, menü önerileri, sofra düzenleri, yeni yıl süslemeleri, keçeler, ağaçlar, mumlar… Ne de olsa yeni yıl yapay da olsa herkese yeni başlangıçlar vaad eden bir dönem. Aralık ayının başından bu yana dinlediğim Christmas şarkıları ve bloğuma yağan karlar beni kesmemiş olacak ki geçen hafta Tchibo’nun web sayfasına girdim ve bir daha çıkamadım.
Sitede gördüğüm, kurabiye ve baskı kalıpları içimdeki kurabiye canavarını canlandırdı. Şimdi harıl harıl yeni yıl tariflerine bakıp kendimce damak tadıma en uygun olanını arıyorum. Bir yandan da yeni yıl bir çalışma günü olacağı için evde yemek hazırlamaya çok fazla vaktimiz olmayacağından basit ama lezzetli tarifleri bir yana kaydediyorum.
Bundan 2 hafta önce Praktikerde gezerken Adam’a tutturmuştum, yeni yıl ağacı alalım diye. Gezerken sepetlerin içindeki rengarenk süsler aklımı başımdan aldı, bir kısmını aldık, ama çoğunu alamadan bıraktık. Ardından ertesi gün Marks& Spencer’a girdiğimde gözüm bir kez daha döndü. Eskiden biz çocukken ne kadar pahalıydı bu yeni yıl ağaçları, süsleri, benim kafamda hep zengin evlerinde olması gereken bir şeydi sanki. Bizim ailede, yeni yıl ağacı teyzemlerde olurdu, ne de olsa eniştem fabrikatördü. (Bu da sanırım eski Türk filmlerinden hatırladığım bir kelime-yazınca pek bu devre ait gibi hissetmedim) Ancak annem böyle savrukluklara karşı idi. Evde yeni yılda koca bir sofrada çeşit çeşit meze, dolmalar, sarmalar, özenle hazırlanmış ana yemekler yanyana sıralanırken, bir yılbaşı ağacımız bile yoktu. Her yıl muıtlaka yeni yıl biletleri alınır, yeni yılın ilk sabahı teker teker bakılırdı. Şimdiki gibi Milli Piyango’nun sayfasını aç, bilet numaranı gir, şipşak öğren yoktu. Aile içerisinde gece 12’ye doğru hep beraber değilsek dayıların, amcaların, teyzelerin bizi ziyaret etmesi veya bizim onlara gitmemiz çok olağan şeylerdi. Peki güzel miydi? Evet evde geçen yeni yıl kutlamaları çok güzeldi.
İşte bu düşünceler aklımda birbirini kovalayıp dolaşırken bakın burada ne buldum ben. Ev yapımı çam ağacı. Ben de mi yapsam?
Ya şuradaki tatlılar nasıl?
Bu sene Ankara’dayız. Kurabiye kalıplarım hazır. Çikolataya mı batırsam yoksa pasta şekerine mi? Fındık mı serpsem ceviz mi? Ya hindistan cevizi? Şu yılbaşı çiçekleri var ya hani, kırmızı kırmızı, bir demet ondan, iki balon bardak, güzel bir şişe şarap, ufak tefek atıştırmalıklar, güzel müzik, havai fişekler, mumlar… Hadi gel artık yeni yıl! Özledim vallahi koca bir sene geçti görüşemeyeli 🙂