Ankara’da yeşil ve suya aynı anda doyabilmek için gidilebilecek yerlerin sayısı çok değil. Ulaşım kolaylığı ve korunaklı yapısı ile ise akla ilk gelen Eymir Gölü. Göl manzarası, arkadaki ormanlık arazisi, balık-ekmek satan minik büfeleri, göl kıyısına portatif masa ve sandalyeleri ile yayılan Ankara ahalisi, ördekler, buz tutmuş göl ve gölün tepesinde uçuşan kış sürüleri… Biz bu haftasonu Eymirdeydik. Balık ekmeklerimizi yedik, hatta aramızda dayanamayıp ikinciyi yiyenler oldu. Çok uzun olmasa da kısa bir yürüyüş yaptık ayrıca, havalar ısınınca gölün etrafını yürümek üzere sözleştik. Baharda portatif masa ve sandalyelerimizle yine geleceğiz Eymir, bekle bizi…
Buz tutmuş Eymir’de yürümüşlüğüm bile var.
Özlemişim. Özendim.
Buzun üzerine çıkmak gerçekten cesaret işi… ben yapamazdım sanırım… Bu hafta Ankaradaki ılık hava gölün üzerindeki buzu epeyce eritmişti. O yüzden sadece ördekler üzerinde yürümeye cesaret edebiliyordu 🙂
Aralık ayıydı sanırım bu dediğim ve 3-4 yıl önceydi. Gerçekten buz gibi bir havada yapmıştım.
Hatta daha vahimini de yaptım. O buz üstünde bisiklete bindim. 🙂
Adrenalini seviyoruz sanırım 🙂 Bırak buzun üstünde bisiklet sürmeyi, süren birini görsem attığım çığlıklar buzun kırılmasına ve benim korktuğum şeyin zamanından önce gerçekleşmesine neden olabilirdi:) Okuyunca içim ürperdi resmen 🙂 Brrrr….
Eymir’in çevresi 11.2 km. Bir turu 25 dakikada atıyorum. Her gittiğimde 3 tur atıyordum. İkiye ayrılan yollarda asla sağ taraftan gitmedim. Molalarda balık ekmek yedim ama çoğunlukla AOÇ dondurması, sade. Yavru köpekler vardı çokça, bir de kazlar. Çok kovaladım kazları, onlar beni kovalamadı hiç, ben de birini yakalayıp mıncıklamayı beceremedim hiç. Rakıcılardan nefret ettim, taytla bindiğimiz için maruz kaldığım bakışlarından dolayı. Motorluları hep sevdim. Ters yönden gelen bir araba yüzünden kaza yapmamıza ramak kaldığı da oldu, bu buz bence kırılmaz diyerek bisiklete bindiğimiz de. Ah…
İçim parçalandı. Yarın sabah gidebilmek vardı.
Gölün çevresi için verdiğin bilgi için de çok teşekkürler. Şimdiye kadar hiç tamamını yürümemiştim. Ama güzel bir hava için güzel bir yürüyüş parkuru cidden de. Bisiklet daha güzel olurdu ancak bu durumda önce bisiklet almak gerek. Umarım yakın zamanda Ankara’ya yolun düşer ve güzel bir bisiklet turunun ardından, göl kenarında nefis bir kahvaltı yaparsın. 🙂
Umarım. Teşekkürler. 🙂