La Flambée-Ankara’da bir Fransız

Haftasonu bize evinde ziyafet çeken Chef Aygün’ün Ankara’daki son gecesinde uzun zamandır gidilecekler listesinde yerini koruyan bir yerde yemek yedik: La Flambée.

Rengarenk dekore edilmiş, Ankara’da gördüğüm hiç bir restorana benzemeyen, çok sıcak, çok hoş bir mekan. Alt katta bir şömine var. Burası konukların yemek öncesinde aperatif aldıkları ya da yemek sonrasında kahve ve konyaklarını yudumladıkları evinizin salonundan farksız bir giriş mekanı olmuş.

La Flambée tipik Fransız restoranları gibi sadece öğle ve akşam servisinde açılıyor. Akşam yemeği saat 7.30’da başlarken, ilk 45 dakika restoran sakinliğini koruyor. Saat 8’den itibaren ise masalar dolmaya başlıyor. Biz erken gittiğimiz için halimizden memnunuz. Zira içerideki servis elemanı sayısı tüm masalar dolu olduğu takdirde yeterli olur mu bilemiyoruz. Garsonlar Fransız Büyükelçiliğinin garsonları. Aşçı ise Ankara’ya yerleşen bir Fransız: Laurent Petit.

Garsondan menüyü istediğimizde basılı menü yerine kara tahta menü ile çıkıyor karşımıza. Çok fazla seçenek yok. Pek çok restoranda olduğu gibi albüm kıvamında çevir çevir bitmeye menüler yok burada. Mutfakta tek bir aşçı var ve her gün değişen spesiyaller hazırlıyor.

Biz bu menüden başlangıç olarak Camembert Fondü seçtik. Erimiş camembertin üzerinde elma dilimleri, yanında ise yeşillik. Kızarmış ekmeğin üzerine bir parça koyup ufak bir ısırık alıyorsunuz, sonrada Urla’nın nefis Cabarnet Sauvignon’undan bir yudum.  Mmmmmm….

Ardından benim odun ateşinde fileminyonum geliyor.

Bu nefis yemeğin şu aşağıdaki şömine ateşinde rötuşlandığını biliyor musunuz?

Bu da Aygün’ün karabiberli ve konyaklı böbreği…

ve tatlıııı geliyor… krem brule…

Biz bu nefis yemeğin arkasından alt kata inip kahve ve konyak söyledik.  Mırıl mırıl şöminenin karşısında gerinen adını öğrenmeyi unuttuğumuz bu keyif düşkünü  ile birlikte keyif yaptık. rahatsız olmasın diye fotoğrafını flaşsız çektim o yüzden epey karanlık çıkmış…

Biz farklı ve çok keyifli bir akşam geçirdik.  Fiyatlar biraz tuzlu ancak yine de farklı bir deneyim yaşamak isteyenlere şiddetle tavsiye edilir. Zira ben yediğim ve içtiğim herşeyden çok memnun kaldım. Bir de bir yazı önce vermiş olduğum yemek yemeğe ara vereceğime dair sözü de tutamadığımın farkındayım. 🙂 

6 comments

Add Yours
  1. ASLI

    çok çok merak ettiğim bir yer. bir türlü gidemedim. daha doğrusu yer bulamadım 😦 tavsiye var mı 🙂

    • Epicurious

      Resimlerde öyle görünüyor gerçekten de ancak içerideki aydınlatma ile inan ki yorucu bir yer değil. Özellikle aşağıda şöminenin olduğu katta oturup bir şeyler içmek çok keyifli.

  2. volk

    Fiyatlar biraz pahalı değil mi sizce de. Bu akşam gitmeyi düşünüyordum korktum. yani 2 kişi yemek yiyip şarap içip 300TLden aşağı çıkamaz gibi görünüyor. Herşey 30-40 TL arası

    • Epicurious

      Kesinlikle pahalı.. İki kişi bir şişe şarap, tatlı ve kahve ile 250-300 TL’ye çıkacağınız da doğru. Benim de her gün değil sadece özel bir günde değişik bir şey yapmak için gitmeyi tercih edeceğim bir yer.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s