Bu haftaya ters bir başlangıç yaptım. Sabah ofise girdiğim anda aksilikler de benim kapımı çalmaya başladı. Eksik basılmış dekontlar, yanlış gelen tabelalar, alınamayan onaylar… Üstüne üstlük üzerimde haftasonundan kalma bir ağırlık. Hani öyle ki sabahtan Hayal Kahvem’in yazdığı şu yazıyı okusam kesin bana çok iyi gelirmiş.
Günün devamı allahtan öyle geçmedi. Hatta şu anda kendimi inanılmaz derecede iyi ve haftanın geri kalan günleri ile mücadele edebilecek kadar güçlü hissediyorum. Yarın sabah bundan da iyi hissetmeyi dileyerek, geçen haftadan kalma şu görüntüleri ara ara dönüp bakmak için buraya koyuyorum…
2 hafta önce pazar günü güneşi görünce Tunalıdaki bir ev tekstil mağazasına girerek bir piknik örtüsü iki de minderi acele ile alan bendeniz ve Adam, yanımızda soğuk sandviç ve kitaplarımızla kendimizi Kuğulu Parka attık.
Uzattık ayaklarımızı…. yattık çimenlerin üzerine….
Gökyüzü ne de güzelmiş böyle dedik…
Güneş yakarken sırtımızı, kendi imalatımız olan nefis bir kokteylle serinledik….
Ancak, ayağımız o kadar uğurlu gelmiş olmalı ki, park doldukça doldu taştıkça taştı.. O yüzden dedik kaçalım az daha yukarı Seğmenlere yollanalım dedik…
Bizim piknik örtüsü ve minderler hazır… Hava yeniden ısınır ısınmaz yine çimlere yatıp gökyüzünü seyredeceğiz… Sabırsızlıkla bekliyoruz 🙂