Bir sigara hikayesi…

2004 yılı, aylardan Temmuzdu. Pebbles ile birlikte yazın o sıcak günlerinde Roma’yı turluyoruz. Ben tarih düşkünü olarak halimden çok memnunken, Pebbles açık hava müzesine benzeyen bu şehre çok da bayılmıyor.  Akşam kaldığımız pansiyonun tavsiyesiyle, mahalle içerisinde nefis bir pizzacıda yemeğimizi yiyoruz.  Ardından hem pansiyona hem de restorana çok yakın olan Vatikan’ın avlusuna doğru yol alıyoruz.

(Google görsellerden alınmıştır)

Avlunun kenarındaki taşlara oturup etrafı seyre dalıyoruz. Ben böyle durumlarda hep adetim olduğu üzere Vatikan’ın yüzyıllar önceki halini hayal etmeye çalışıyorum: “din ve siyasetin iç içe geçtiği, gizli geçitleri, sırları, efsaneleri ile ünlü dünyanın en küçük yüz ölçümüne sahip ama her zaman büyük oynamış ülkesi!” diye geçiriyorum içimden.  Bu arada güneş batmakta, garip bir pembe kızıllık hakim olmuş gökyüzünde,  ışıklar gölgelere karışmış, gölgelerin boyu uzamış.

Avluyu seyre dalmışken Pebbles gelirken duty freeden aldığı vişneli sigaralardan uzatıyor bana. Uzanıp alıyorum bir tane. Daha önce sigara içtiğim yok, içmeyi bildiğim zaten yok…   Ama yaktım sigarayı. Sanki 40 yıldır içer gibi bir nefes çektim içime… Hoşuma da gitti meret…  Hani sanki yıllardır aradığım ancak bir türlü bulamadığım bir tadı bulmuş gibi oldum. Acaba çoktandır second hand smoker olmamdan mı kaynaklıydı bu durum, işte onu hiç bilemedim. İşte benim sigara ile ilk tanışıklığımın hikayesi bu kadar akılda kalıcı cinsten. Hani öyle ki sanki bir nevi aşk hikayesi 🙂

Bu anlattığım olay gerçekleştiğinde bendeniz 29 yaşında idim.  İlk sigarayı içer içmez hemen günde 1 paket içmeye de başlamadım.  Cidden bir içici olmam 1 yıldan fazla zaman aldı. Ama önce aromalı sigaraların beni cezbettiğini, sonrasında etraftan otlanmaktan hoşlanmadığım için kendi paketimi almaya başladığımı, ardından da gerçek bir sigara tiryakisi haline geldiğimi söyleyebilirim.  Bu süre zarfında iki defa 1-2 aylığına sigarayı bırakıp yeniden başladığım da oldu.

Epeydir aklımda olan ancak bir türlü cesaret edemediğim bir şeydi sigarayı bırakmayı yeniden denemek.  Gün içerisinde
içtiğim sigaraların nerede ise hiç birinden gerçekten de zevk alamadığımı görmek bunda en büyük etken oldu. İçiyorum ama neye hizmet ettiği belli değil! Ne stresimi hafifletiyor, ne canımın sıkıntısını geçiriyor…. Sadece şimdilik fark etmesem de hem sağlığımdan hem de cebimdeki paradan oluyorum. İşte bu düşünceler içerisinde kıvranırken bundan uzun bir süre önce bir arkadaşımın bana hediye ettiği kitap geldi aklıma:”Sigarayı Bırakmanın kolay Yolu- Allen Carr”.  Şimdi pek çoğunuz kitap okuyup sigara mı bırakılır diyeceksiniz ancak, eğer zaten bırakmak gibi bir niyetiniz var ise  bu niyeti yerine getirmek konusunda kitabın epeyce yardımcı olan bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.

Ben okuduktan sonra gerçekten de içtiğim sigaradan zevk alıp almadığımı sorguladım. Sigara içmemin temel nedeninin ne olduğunu düşündüm. Sosyal ortamda, bir kadeh şarabın, buz gibi biranın yanında canımın çekip çekmeyeceğini hayal ettim.

Genelde stresli ya da heyecanlı olduğum zamanlarda sigara içiyorum dedim kendime. Peki sigara bu stresi ya da heyecanı geçiriyor mu? Hayır.

Allen Carr’ın kitapta söylediği tam da bu aslında. Sigara sizi rahatlatmıyor, aksine nikotin alamadığınız zamanlarda daha çok stres olmanıza neden oluyor. Sizi kendine bağımlı kılıyor ve özgürlüğünüzü kısıtlıyor. Akşamın bir saati evde sigaranız kalmadığında huzursuz olmanıza neden oluyor. Sigara yasağı nedeniyle restoranlarda sigara içilmesi mümkün olmadığından afiyetle, huzursuzlanmadan güzel bir yemek yemenize engel oluyor. Sürekli sigara düşünmenize neden oluyor.

Üstelik her gün bir paketine 7 Tl ödediğiniz  Marlboro Light’ın bir yılda size maliyeti 2555 TL. Bu para ile güzel bir tatil yapabilir, istediğiniz cep telefonunu, tableti hatta dizüstü bilgisayarı alabilirsiniz. Gitmek istediğiniz pek çok nefis restoranda tadı damağınızda kalacak yemekler yiyebilirsiniz. Bir spor salonuna üye olabilirsiniz. Bir yıllık sigara ihtiyacınızı karşılamak üzere 2555 TL’yi peşin olarak vermeniz istense büyük ihtimalle vermezsiniz ancak yine de her gün 7 TL’yi sokağa atmakta bir zarar görmezsiniz.

Geçenlerde Maliye Bakanı bir açıklama yaptı. Belki pek çoğumuzun gözünden kaçan ama bence sigara içenler için çok önemli bir açıklamaydı. Bir yılda sigara satışlarından elde edilen vergi gelirinin 15 milyar TL olduğunu söyledi Bakan Şimşek. Türkiye’nin 2011 yılı vergi gelirlerinin 232 milyar TL olduğunu göz önünde tutarsanız. Bu gelirlerin 15 milyar TL’sinin sadece sigara tiryakilerinden sağlanmasının biz sigara içenler açısından nasıl vahim bir durum yarattığını daha iyi kavrarsınız sanırım.

Ben bu defa sigarayı bıraktım. Hem de hiç dönmemek üzere bıraktım. Bu süreçte klasik olarak öne sürülen sigara sağlığa zararlıdır vs. şeklindeki argümanlardan ziyade özgürlüğümün elimden alındığını hissetmem daha etkili oldu benim üzerimde. Eğer siz de benim gibi sağlık kuruluşları tarafından yapılan uyarılara aldırmadan sigara içmeye devam edenlerden iseniz o zaman bir de bu kitabı deneyin derim.

Üstüne bir de sigara lobicilerinin hayatının gayet eğlenceli bir şekilde anlatıldığı Thank You for Smoking filmini izlerseniz tam olur, onu da tavsiye ederim.

Hepinize sigarasız, özgürlük dolu günler dilerim.

7 comments

Add Yours
  1. oburcan

    Şunu da eklemek isterim: sigaranın dilde bulunan tat alma hücrelerini öldürüyor. Sigara içen ve içmeyen kişiler aynı yemeği yerlerken, aynı lezzeti alamıyorlar. Bence çok dramatik!
    Eline sağlık, güzel bir sosyal sorumluluk yazısı olmuş.

    • Epicurious

      Tat alma konusunda sana kesinlikle çok hak veriyorum. Ağzımızın tadını hiçbir şeyin bozmasına izin vermeyelim 🙂

  2. Ayazma

    Ben de sigarayı 29 yaşımda bıraktım. 🙂 2 senedir ağzıma koymuyordum kiii.. Yunanistan’da 3 adet, Roma’da da bir paket alıp bitirdim biliyo musun? Tatil modu tehlikeli hale gelmeye başlayınca, alarm verdim ve bir daha içmedim. Ben de kitapla değil ama tezimi bastırdığım fotokopici amca sayesinde bırakmıştım sigarayı. :)))) Buluştuğumuzda anlatırım. 😉

  3. dlayra

    bu kitabı bana sevgilim aldı, geldi. bir de videosu varmış 2 saatlik, onu da bulmuş indirmiş internetten gönderdi.hala kitaba cesaret edip başlayamadım. ama yakındır. istanbul’a gidiş belki de yeni başlangıçlar kadar sigara ile olan bağıma da son vermek için etkili olur..

  4. kirphi

    supppper….kendim icin de sevindim…sohbetimize ara vermeden kapi onunde usumeden harika huzurlu yemekler bizi bekliyor 🙂 dumansiz gunlere ..

  5. Epicurious

    @ayazma hikayeyi merak ettim bak şimdi:) Kitapta diyor ki 1 tane bile içmeyin çok tehlikeli bu sigara… Hemen yeniden alıştırıveriyormuş kendisine.. çok sinsiymiş çok!

    @dilara bence İstanbul sana çok iyi gelecek 🙂 kitap da oldukça etkileyici gerçekten. Sağlıkla ilgili tehditler savurmadığı için etkiledi belki de beni… bir yerinde diyor ki eğer sigara içen birine daha fazla içmeye devam ederse öleceğini söylerseniz hemen strese girip bir sigara daha yakar 🙂 Bence çok doğru bir tespit 🙂

    @kirphi evet şekerim tam da dediğin gibi artık rahat rahat oturup yemeğimizi yiyebileceğiz 🙂 Kışın sigara sevdasına sokakta donmayacağız 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s