İstanbul’a yakın haftasonu tatil seçeneklerini düşününce ilk akla gelenlerden biri Sapanca olduÄŸu halde Sakarya’yı hiç merak etmediÄŸimi düşünüyorum. Biraz ekÅŸi sözlük okuyunca fazlasıyla mutaasıp olduÄŸunu öğrendiÄŸim bu ÅŸehre doÄŸru yola çıktığımızda pek de fazla bir beklenti içerisine girmiyorum. Çünkü daha o zaman serinin en iyi toplantılarını Sakarya’da yapacağımızı ardından da hayatımda ev harici bir yerde yediÄŸim en güzel köfteyi burada yiyeceÄŸimi bilmiyordum.
Toplantıdan sonra ÅŸehirde epeyce bir dolaşıp yemek yiyecek yer aradıktan sonra tesadüfen önünden geçtiÄŸimiz  Köfteci İsmail‘de karar kıldık. İçerisi iki katlı kocaman bir restoran. Öğle saati olduÄŸundan dolayı tıklım tıklım. Önce denemek için birer porsiyon söyledik. Ardından ikinciler de geldi. Ancak köfteden önce sofraya gelen bir ÅŸey var ki anlatılır gibi deÄŸil. Biber salçası hemde üzerindeki halis zeytinyağı. O kadar lezzetli ki nerede ise bundan bir iki tabak daha isteyip ekmekle karnımızı doyuracağız.
Ardından köfteler geliyor. Minik minik ama gerçekten çokkkkkk leziz. Dumanı üstünde tütüyor… Altındaki kızarmış ekmekler de bir harika.
Köftenin yanında tabi ki piyaz var…
Her birimiz ikişer porsiyon köfteyi midemize indirdikten sonra bu defa masaya iki sihirli tabak daha geliyor. Kabak tatlısı annemin evde yaptığı kabak talısı gibi. Kaymaklı ekmek kadayıfına ise söyleyecek söz bulamıyorum. O derece leziz.
EÄŸer olur da bir gün yolunuz Sakarya’ya düşerse mutlaka burada bir yemek yiyecek fırsatı yaratın derim. Çok büyük olasılıkla piÅŸman olmazsınız. Afiyetle kalın.
yazýlarýnýzý çok beðeniyorum, bu güzel bilgi aktarýmlarýnýz için teþekkürler. eminim bir gün benim de gittiðiniz þehirlere yolum düþerse, bir rehberim de sizin yazýlarýnýz olacak 🙂