Pera Balık, Mashrou Leila ve çok eğlenceli bir gece

Bu hafta salı günü Adamla iş çıkışı saat yediyi bir kaç dakika geçe Taksim’de buluşmak üzere sözleştik. Konser öncesi hem bir kadeh bir şeyler içip hem de açlığımızı gidermek için daha önce bir kez gittiğimiz Pera Balık’ın yolunu tuttuk. Bundan yaklaşık 3 ay kadar önce bir arkadaşımız vesilesiyle keşfettiğimiz Pera Balık’a epeydir uğramak istiyordum ama bir türlü denk getirememiştim. Mashrou Leila konseri öncesindeki az ama öz vakitte  meydana yakın bu meyhane gerçekten de biçilmiş kaftandı.

Bir 20’lik rakı söyledik, sonra gelsin mezeler, amaç büyük bir sofra kurmak değil ama büyük sofra kurulacak akşamlar için de çok çok tavsiye edeceğim bir yer Pera Balık. Sıcak, samimi bir ortam. Rakı söylüyorsunuz hem suyu hem rakıyı soğuk getiriyorlar. Mezelerin tadına diyecek yok. Özellikle bir önceki Cuma gecesi yaşadığımız Demeti faciasından sonra ilaç gibi gelen bir mekan burası.

Maydanoz salatası, ahtapot, haydari, fava, patlıcan salatası ve peynirden bir sofra donatıyoruz kendimize. Sohbet ede ede yaklaşık 2 saat demleniyoruz. Ahtapot salatası lokum gibi. Maydanoz salatası çok basit  bir meze olmakla birlikte gerçekten de farklı ve her yerde rastlamadığımız bir tat, haydarisi benim sevdiğim gibi hafif ekşimsi, fava üzerindeki soğanlarla harika, patlıcanlar tam kıvamında közlenmiş ve ezilmiş. Gözümüz ve midemiz bayram ediyor. Resimler şu yazıdan borcum size 🙂

Pera Balık

Pera Balık

Pera Balık

Pera Balık

Pera Balık

Pera BalıkTabak çiçek açmış sanki 🙂

Karnımız tok, keyfimiz çakır kalktık İstiklal kalabalığında çölde vaha misali Pera Balıktan. Daha sık gelmeye söz verdim içimden. Çıktığımızda yağmur yağıyordu. Hemen 5 liralık şemsiyelerden kaptık bir tane, yağmur altında Babylon’a doğru ilerledik. Kapıya geldiğimizde öğrendik ki daha konsere 30-40 dakika var. Aldık kokteyllerimizi elimize, sohbete devam ettik. Adam yeni işini anlattı ben dinledim. Ben Beyrut sevdamı anlattım adam dinledi. Konser başladığında ikiizde epeyce kafayı bulmuş bir o kadar da keyiflemiştik. Bu defa her zamankinden farklı olarak sahnenin dibine sokulmadık. Yasladık sırtımızı bara, sallana sallana dans ettik. Ben aklımda Cuma günü çıkacağım Beyrut tatiliyle zevkten zıp zıptım zaten. Grup çok beğendiğim, özellikle de  bu şarkılarını çok sevdiğim bir grup  zaten. Eh daha ne isterim ben.

Mashrou Leila

IMG_0321

IMG_0304Şarkıların temposu yavaşlayınca da dışarı çıkıp iki nefeslenelim dedik ki zaten hikaye orada başladı. Kapıda tanıştığımız bir Tekirdağlı abi kardeş ve onların iki arkadaşı ile muhabbet o kadar sardı ki, konseri bırakıp Hayal Kahvesi’ne gitmeye karar verdik. Yolda ayak üstü bir de bira içelim dedikten sonra, yanımıza iki de İsviçreli turisti kattık. Babylon’da vur patlasın çal oynasın geceyi  bir buçuk ettik.

Nasıl çıktık, ben eve nasıl geldim, nasıl duş aldım ve yattım çok hatırlamıyorum ama  sabah çok dinç ve mutlu kalktığımı biliyorum. Sanırım daha orada tanışılan insanlarla eğlencenin bambaşka bir tadı var. Çok beklentiye gimeksizin tamamen spontane bir eğlence.  Yormadan ve sormadan 🙂

İşte böyle, ben bir kaç saate Beyrut yolcusuyum. Valizim kapıda bekliyor. Bu defa işe değil tatile gidiyorum. Yeni yıl yazımda daha çok seyahat dilemiştim ve Beyrut’la seyahat sezonunu açıyorum. Heyecanlı ve meraklıyım. Dönüşte yazacağım yazılar için, çekeceğim fotoğraflar ve yapacağım gözlemler için sabırsızım.

Herkese şimdiden iyi haftasonları. 🙂

3 comments

Add Yours
  1. ekmekcikiz

    Pera Balık burnumun dibinde sayılır ve henüz hiç gitmedim! Bu yazı üzerine kararlıyım; bu hafta mutlaka şeytanın bacağını kıracağım. Yazarım sonra. 🙂

  2. Epicurious

    Eeee vet periler yanımızdaydı 🙂 Pera Balık konusudaki yorumlarınızı büyük bir merakla bekliyorum. Sevgiler…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s