Heybeliada’da bir akşamüstü

Bahar gelince adalara en azından bir defa gitmek şart bana kalırsa. Üstelik seçeneğiniz de çok daha önce Büyükada ve Burgazada’ya gitmiştik. Bu defa niye hatırlayamadığım bir Cumartesi gübü  Sirkeci’ye kadar uzandığımızda kalabalıktan bana afakanlar basınca dedim nolur bir vapura atlayıp adalardan birine gidelim. Bir yemek yiyelim. Yürüyüş yapalım kafamız dinlensin. Üşenmedik öğleden sonra bir vakitte atladık vapura çıktık yola. Adaya vapurla gitmenin en güzel tarafı istediğinizde inebilmeniz bana kalırsa. Gidene kadar hangisinde insek diye düşünmek serbest. Biz bu defa Heybeliadaya gittik.

Ada Vapuruİner inmez hafif bir yemek yedik…

Heybeliada'da yemekArdından adada bir yürüyüşe çıktık. Önce sessiz sokaklarda yürüdük. Ben dayanamayıp neredeyse bütün evlerin fotoğraflarına çekmeye giriştim.

Heybeliada MeydanMor salkımlar güzel değil mi?

Hybeliada'da Mor Salkımlı Ev

Heybeliada Evleri

Heybeliada

Heybeliada evleri

Heybeliada evleri

Heybeliada Evleri

Heybeliada evleriArdından yanımızdan geçen faytoncudan yol tarifi alıp, aşıklar turuna çıktık. Cidden aşıklar turu oldu bize, yürüdüğümüz yol aşkın ta kendisi gibiydi.

Heybeliada

Heybeliada

Heybeliada Aşıklar Turu

Heybeliada Aşıklar TuruŞu yukarıdaki resimlerde görünen tepenin olduğu yerde, bir araya iki tane bank koymuşlar. Öyle güzel bir manzarası vardı ki anlatamam. Ancak yol son derece ıssız olmasına rağmen bizden önce bir çift orayı kapıp oturuvermişti. O yüzden aklınızda olsun. Bir akşam güneş batarken bu tepeye çıkıp, o banklarda oturup, nefis bir akşamüstü geçirebilirsiniz.  Yolda Rum ve Müslüman mezarlıklarının yanından geçiyorsunuz. Havada aynı zamanda garip de bir huzur var. Adamın dediği gibi önce 3 katkı bahçeli ahşap köşklerde, arkasından mermerden yapılmış bu ebedi konaklarda yaşıyor insanoğlu.

Yürüyüşten sonra daha önce haftaiçi aklımdan geçirip de acaba bugün adada bir kafeye gidip vınn’ımı takıp orada mı çalışsam diye düşürken arayıp bulduğum Luz Cafe düştü aklıma. Adam da inat etti. Gidelim bulalım dedi. Biraz yürüyüş ve sağa sola sorduktan sonra bulduk. İçeride Birsen Tezer çalıyor. Diğer iki masadaki daha orada tanışmış ada seyyahları ülkeyi kurtaran bir muhabbeti sürdürüyor. Aralarına karışmak yerine dinledik. Birer çay söyledik.

Cafe Luzİçerisi bak bak bitmeyecek şekilde dekore edilmiş. Bir anne kız işletiyor. Onlar buraya taşınalı olmuş- 3-5 sene. Aklımızı çelercesine konuşuyorlar adaya taşınmak konusunda. Sizin gibi bir sürü insan var her sabah vapurla işe giden diyorlar. Ben düşünüyorum neden olmasın diye. Adam hiç oralı olmuyor.

Cafe Luz Heybeliada

Cafe Luz Heybeliada

Cafe Luz Heybeliada

Heybeliada Cafe Luz

Heybeliada Cafe Luz

Heybeliada Cafe LuzGeri dönmeye karar verip de iskeleye geldiğimizde gördük ki Adadan Kabataş’a giden vapur kalmamış. O yüzden doğrudan Bostancı’ya geçtik. 45 dakika sürdü yol. Düşündüm bir an Bostancı’da ya da Maltepe’de çalışıyor olsam ciddi ciddi düşünürdüm Adalara taşınmayı diye.

Heybeliada Cafe Luzİşte böyle. Bir dahaki sefere, sabah kalabalığında değil de bir akşamüstü gitmeyi deneyin Heybeli’ye, el ve ayak yavaş yavaş çekildikten sonra.

1 comment

Add Yours

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s