Browse by:

İstanbul’da yaz nasıl geçer? (3) : Tarihi Yarımada’da bir gün…

Haftasonları yıllardır geç kalkan bir gece kuşu olarak son zamanlarda verdiğim bir karar var: Haftasonları daha erken kalkmalı!!! Neden derseniz hepi topu iki tatil günümüz var zaten öğlene kadar yatınca günün beti berketi kalmıyor ondan. Mesela erkan kalktığınız bir yaz sabahı Tarihi Yarımadanın büyüsüyle dolu bir gün geçirmek istemez misiniz? Sabah hava çok da ısınmadan…

İstanbul’da yaz nasıl geçer (2): Avrupa yakasından, yeniden Karaköy, hamam sefası, yemeler ve içmeler…

Geçenlerde bir cumartesi akşamı aklıma gelen bir fikirle Google’da İstanbul Hamamlarını aratıp 5 dakika sonrasında kendimi ertesi sabah için hamam randevusu alırken buldum.  Kılıç Ali Paşa Hamamı hem Karaköy’de olması hem de daha yeni restore edilmiş olmasından ilgimi çekti. Yazın nem ve sıcağından arınmanın en iyi yolu bu olsa gerekti.  Sabah saat 9’da bindiğim vapurla…

İstanbul’da yaz nasıl geçer? (1) : Anadolu Yakası Restoranları

Seyahat etmek o kadar heyecan verici bir şey ki insanda ne yorgunluk bırakıyor, ne de yorulduğunu hissettiriyor.  Yeni hayatlar, yeni tatlar, yeni renkler görmek için seyhat bulunmaz bir şey, hayatın can damarı gibi, kendi hayatınıza sıkışıp kalmaktan sizi kurtardığı gibi başka hayatları da sizinkine katıveriyor. Sizi birden fazla hikayenin oyuncusu, aktörü yapıyor. Bu kadar gitmekten…

Balkon Keyfi

Bu aralar evde yatamaz durumdayım. Üst üste gelen seyahatler, akşam dışarıda iş yemekleri ile birleşince evde oturup hiç bir şey yapmadan evde durmayı özledim. Öte yandan, evde hiçbir şey yapmadan oturmak da bünyemde huzursuzluk yaratıyor. Böyle haftasonlarının ardından Pazartesi işe gittiğimde sanki hiç dinlenmemişim gibi hissediyorum. İşte o yüzden İstanbul kazan biz kepçe modunda yeme…

Yeniden Ankara: kısa bir tur

Bu ara iş için sık sık Ankara’ya gelir oldum. Sabahtan beri girdiğim toplantıların ardından Divan otelde pek de rahat olan odamda oturdum bir Ankara yazısı patlatayım dedim içimden. Ankara sessiz ve sakin. Özellikle İstanbul’un curcunasında, saat daha 16.30’da köprü trafiğinin Zincirlikuyu’ya dayandığını gördükten sonra burası bana pek bir huzurlu geldi yine. Her toplantıya yarım saat erken…

Bangkok’ta yemek kursu- Silom Thai Cooking School

Bangkok’taki ikinci günümüzde öğlene kadar toplantıdaydık. Hatta öyle ki bizim ekip için öğle yemeği esnasında da bir ekstra görüşme koyulunca saat 14.00 gibi otel lobisinde yemek kursuna gidecek ekibin toparlanmasını beklerken karnımızda ziller çalıyordu. Ama birazdan “kendin pişir-kendin ye” olayına gireceğimiz için sabırsızlığımı bastıracak güzel bir sebebim de vardı. Öncelikle birlikte pazara gidecek sebzelerimizi alacak…

Bangkok’ta 4 gün yedik ve içtik…

Haziran’ın son haftasında bir toplantı için yolum Bangkok’a düştü. Klasik her toplantıda olduğu gibi maalesef nerede ise dışarıda gezecek hiç vaktimiz olmadı ama her zaman hatırlayacağım güzel anları cebime koyarak İstanbul’a geri döndüm. Baştan uyarayım bu bir tarihi-kültürel gezi yazısı değil. Tamamen yemek ve içmek üzerine kurulu, araya hafiften masaj soslu bi yazı. O yüzden…

Zahterli pide/manouche…

Lübnan’dan dönerken bir mola yerinde aldığımız koca paket zahter vardı evde. Kaç zamandır evde bir hamur yoğurulmasını ve üzerine  bu nefis karışımın serpilip, zeytin yağlanıp fırına sürülmesi gerekiyordu ki, annemin burada olmasından istifade ederek bu planlarımı gerçekleştirebildim. İki çeşit yaptık; birini sadece zahterli, diğerini ise domates-soğan soslu, peynirli, zahterli karışık olarak. O kadar nefisti oldu…

Revisited: Boğaz Turu, Pera Balık, Hayal Kahvesi – Great evening in Istanbul…

Ne kadar çok ülkeyi-şehri gezip dönersem döneyim,  sabahları motora-vapura binip karşıya geçerken İstanbul’da olduğuma, bu şehirde yaşadığıma dua edenlerdenim ben. Hele şu aralar püfür püfür esen poyrazı, masmavi boğazı, keşfedecek kuytusu köşesiyle yine gönlümün bir numarası… Bir akşam üstü bütün şirket bir tekneye doluşmuş vaziyette elimde bir kadeh beyaz şarapla güvertede otururken etrafı seyredip bunları…

Gürcistan Gezi Notları 3: Mtskheta ve 4 Vaftiz, 2 Nikah ve 1 cenaze

Bundan nerede ise 2 ay önce yaptığımız Gürcistan ziyaretinin maalesef devamını getirememiştim. Aklımdan çoğu detayı uçup gitti bile… Nedense en iyi gezi yazıları geri döner dönmez yazılanlar oluyor. Bekledikçe anlar, detaylar flulaşıyor. Aklımda kaldığı kadarı ile şimdi size biraz Mtskheta’yı yani Gücülerin eski başkentini anlatacağım. Sabah kalkıp ilk kez metroya binmek üzere yola çıktık. O…