Zamanın durduğu Altınova’da bu sene annem sayesinde yeni bir lezzet durağı keşfettik. İstanbul’daki Kantin’in şefi Şemsa Denizsel’in blogu Kulaktan Dolma Tariflerde rastladığı Ege Lokantası’nı hatırlayan annem sen gitmeden gidip orada bir yemek yiyelim diyince, aynı sokaktan üç ev arabalara doluşup Altınova’nın denizden içeride kalan merkezinin yolunu tuttuk. Altınova o kadar bakımsız o kadar sıkıcı bir yer ki kendi başına burada alasından bir esnaf lokantası olabileceğine inanmadım ilk önce. Ancak hemen kahvenin yanındaki lokantanın tabelası bile gerçekten çok sevimliydi.
İçeri girdik toplasanız 10 masa bile yok. Duvarlar resimlerle dolu.
Bayram olduğu için saat 3 gibi kapatacaklarmış. O yüzden de bugün fazla yemek çıkmamış. Menüde hepi topu kuru fasulye, pilav, ızgara köfte, sebzeli köfte, tas kebabı, kemalpaşa tatlısı ve damla sakızlı muhallebi var. Çorba da varmış ama bitmiş. Normalde akşamları saat 19.30-20.00’ye kadar açıklarmış.
Biz herşeyden azar azar söyledik. Bugünkü menünün tamamının tadına baktık. 70 yaşındaki bu restoranı neden daha önce keşfetmedik diye de hayıflandık. Kullandıkları yağlar, etler nefisti. Öyle ki dışarıda yemek yemekten hiç hoşlanmayan annemin bil büyük beğenisini topladı.
İşte bizim menü 🙂
Babam az kuru, az tas kebabı istedi. İkisini aynı tabakta karıştırdı. Tas kebabı kuzu değil de dana etinden yapıldığı için kuzu olsa daha iyi olurdu dedi.
Az pilav, az kuru isteyenlere böyle bir tabak geldi.
Benim en favorim sebzeli köfte.. Gerçekten bayıldım…
Bakalım sırada ne var, ızgara köfte ve yoğurt…
Bu kadar yemeğin üzerine bir de damla sakızlı muhallebi söylemesek olmazdı 🙂
Bu kadar yemeğe yedi kişi 100 TL ödedik! Bize afiyet olsun. Sizin de aklınızda olsun. Yolunuz Ayvalık üzerinden İzmir istikametine düşerse ve karnınız kazınmaya başlamışsa, Altınova yönüne sapıp Ege Lokantasını bulun.
Bunun gibi nice ismi unutulmus veya hic duyulmamis lokantalar mevcut.