Eylül geldi bile: Konserler

Hoşgeldin Eylül. Yıllardır en heyecanlanarak beklediğim ay bu benim. Daha öğrenciyken bile tatilden bayıp, okulun açılmasına 1-2 hafta kala heyecanlandığım, sanki ilk defa okula gidecek gibi hafif kalp çarpıntısı yaşadığım günler çok uzak değil henüz. Şimdilerdeyse Eylül demek yeni sezonu açıyoruz demek.  Yeni projeler, konserler, tiyatrolar demek Eylül benim için. Bu sene de beni yanıltmadı.  Zaten tatilden döner dönmez Eylül moduna  girip ve hatta Eylül’ü beklemeden açtık sezonu iki güzel konserle.

Geçen haftasonu ayın 24’ünde uzun zaman önce bilet aldığım Belle and Sebastian’a gidecektik. Önce konseri  öğleden sonra sat 5’te zannettiğim için erkenden evden çıkıp, Küçükçiftlik Park’a vardım. Ancak bize de garip geldiği gibi konser aslında akşam geç saatteydi. Bunun üzerine  House Cafe’de oturup çene çaldık. Yemek yedik, bir şeyler içtik.

House Cafe Atiye SokakSonunda saat 9 gibi konser alanına doğru ilerledik. Girdiğimizde alt gruplardan biri çalıyordu. Adını öğrenemedim ama gerçekten iyilerdi. Saat 10 gibi Belle and Sebastian sahnedeydi. Bildiğim tek şarkıları “the boy with the arab strap” olduğu halde konser epeyce güzel geçti. Bunda en büyük pay grubun solisti Stuart Murdoch’un. O kadar mütevazi, o kadar sıcak kanlı bir adamki konser sonunda neredeyse 15 kişilik bir seyirci grubu onunla birlikte sahnede dans ediyordu. Bu bizim Küçükçiftlik Park’taki ilk konserimizdi.  Ses sistemi çok iyiydi. Ne çok kalabalık, ne boştu. Bence çok kıvamındaydı.

stuart murdoch- belle and sebastian 2013 Istanbul Konseri

Belle and Sebastian 2013 Istanbul konseriBu Cumartesi günün ardından evlere dağıldık. Bir hafta geçti ve bu cumartesi akşamı biz yine bir konser için yollara düştük. Bu defa Harbiye’de Tarkan dinlemek üzere.  Konser alanı hınca hınç dolu olduğu gibi, tüm merdivenleri de sattıkları için üstüste bir konser izledik. İki kez bis yapmak için geldi.  Firuze ile başladı,  Adımı Kalbine yaz ile bitirdi. Arada benim çok aşina olmadığım şarkılarından da söyledi. Herkes coştukça coştu. Hopladık, zıpladık ama yerimiz hafiften dardı.  Ben şarkı sözü ezberleyemem, aklımda tutamam, ne Türkçe ne de başka bir dilde. Sözlerini nadiren bildiğim şarkılardan pek çoğunun Tarkan’ın şarkıları olduğunu bu konserde farkettim. Şarkıları uydurmadan söylemek çok güzeldi. Seneye yeniden gider miyim açıkhavada Tarkan dinlemeye. Evet kesinlikle giderim.

tarkanYarın akşam eğer geç saate bir toplantım olmazsa, Aya İrini’de olacağım. Mart 2012’de İstanbul’a geldiğimden beri konsere gitmek istediğim büyülü bir mekan burası. O yüzden umarım yarın akşam saat 8’de orada olabilirim. Olamazsam da sıkmayacağım canımı, önümde  Pink Martini ve Iyeoka konserleri var. Herkes için bol müzikli bir sonbahar olsun.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s