Günaydın! Yılın son sabahından, İstanbul’dan herkese günaydın! Bugün izinli olduğum halde sabahın köründe kalkıp bir ıhlamur koydum kendime, 2014’ü nezle ve hasta halde uğurladığım bu günde. Gelelim 2014 yılının muhasebesine. Geçen yıl kendime somut hedefler koymadığımı o yüzden aslında bu yıl hayatımda çok büyük değişiklikler yapmadığımı farkettim. Geri dönüp baktığımda kalabalık, gürültü ve koşturmacayla geçen bir yıl olarak hatırlayacağım bu yılı.
Bu yıl gerçekten zorlandım. İş hayatımın ve kendi hayatımın dengesi çok zaman şaştı ve iş her zaman benden daha öncelikli oldu. Haftasonları ve geç saatlere kadar çalıştım. Kimi zaman sabahladım. Kendimi ihmal pahasına önümdeki işleri hep hallettim. Ancak Ekim ayının sonu gibi bu arabanın böyle gidemeyeceğini de pek bir güzel anladım. Önce nerede ise aylardır ihmal ettiğim geç yaz tatiline çıktım daha sonrasında da kendime bir takım rutinler yaratmaya çalıştım. Rutinin insan hayatında ne kadar önemli bir yeri varmış anladım. Aslında çoğu zaman sıkıcılıkla eş değer tutulan bu kelime bence insanların halatında belli konularda disiplin geliştirmek için çok faydalı. Mesela, benim gibi elleri çatlayıp nerede ise kanayacak hale gelmeden krem sürmeyi beceremeyen biri için çantasında krem taşımak ve çok büyük bir ilerleme olabilir. Oysaki benim bu yıl ki en büyük rutinim çamaşır yıkamak ve evdeki damacanalar boşaldıkça eve su söylemekti. İşte o yüzden 2015 için hedeflerim var. Kendime çamaşır yıkamak ve evin eksik gediğini tamamlamaktan daha güzel rutinler yaratacağım. Kendimi daha sıkı takibe alacağım ve önümüzdeki yıl tam 40’ıncı doğumgünümde kendime güzel bir hediye vereceğim. Aslında şöyle demek daha doğru olabilir. Kendime yeni bir ben hediye edeceğim. Spor yapan, sağlıklı beslenmeyi öğrenmiş ve bunu bir yaşam biçimi haline getirmiş, daha az stres olan ve hayatın sunduğu büyük resme odaklanan biri. Bunun için alacağım daha detaylı aksiyonlar da var ve kendime üçer aylık hedefler belirleyip bu hedefler üzerinden kendimi takibe almak gibi bir planım var. Şimdiye kadar pek çok proje uyguladım, hayata geçirdim, ancak ilk kez kendi üzerimde bir proje yapmak istiyorum. Adına 40 Yaş Projesi dediğim bu proje için ayrı bir blog açmayı bile düşündüm. Ancak tek blogla bile doğru düzgün baş edemediğimi düşününce bu fikirden hemen caydım. Onun yerine 40 Yaş Projesi ile ilgili bütün yazıları tek bir etiket atında burada toparlamaya karar verdim.
Bu yıl çok seyahat ettim nerede ise haftada bir olmadı iki haftada bir mutlaka bir havalimanında uçak bekledim. Adana, İzmir, Diyarbakır, Mardin, Bursa, Batman, Çanakkale bu sene Ankara dışında iş için seyahat ettiğim şehirler oldu. 18 kez Ankara’ya gittim. Bunun dışında İspanya, Hong Kong, Londra, Dublin, Kıbrıs bu yıl Seyahat ettiğim diğer ülkeler/şehirler oldu. Kimi haftalar gerçekten evimde yatıp uyumayı özledim. Bu kadar çok seyahat hayatımda rutin olarak yapmak istediğim şeylerin oturmasına da engel oldu. Önümüzdeki yıl hayatımdan seyahatlerin eksik olmamasını ama bu kadar yoğun ve yorucu bir tempoda da geçememesini diliyorum.
Bu yıl ilk defa aklımda yeni soru işaretlerinin oluşmaya başladığı bir yıl oldu. Özellikle beni hayatta ne mutlu ediyor, ne motive ediyor sorusu üzerinde epeyce düşündüm. Sonrasında sanat ve edebiyatla daha fazla iç içe olmanın bana çok iyi geldiğine karar verdim. Tıpkı geçen hafta izlediğim Ali Poyrazoğlu’nun söylediği gibi tek yönlü bir insan olmak istemediğimi, eğer hayatımı bir patchwork gibi örebilirsem daha mutlu olduğumu bir kere daha anladım. Tiyatro ile yeniden barıştım. Daha çok film izlemeye başladım. Sadece müzikle aramı henüz düzeltemedim ve digitürk’ün şömineli müzik kanallarının ötesine geçemedim. Kitap konusunda da bir ilerleme sağladım ama henüz istediğim düzeyde değil. O yüzden kitaplar da 2015 planımın içerisinde yer alacak.
Blog yazılarıma baktığımda yaşadığım pek çok şeyi buraya aktaramadığımı gördüm. Seyahatlerimin yarısını hala yazamadığımı farkettim. O yüzden buraya daha fazla yazabilmeyi bu seneki hedeflerim arasına koyuyorum.
Biz bu yıla çok sade bir şekilde girmeyi planladık. Bu yılın da aynen böyle sade ama öz bir yıl olmasını diliyorum. Dün öğleden sonra yemek hazırlıklarını yapmaya başladım. Zeytinyağlı barbunya, çerkez tavuğu, tatlı ve yılbaşı gecesinden kalanlar için hazırladığım çorba buzdolabında yerini aldı bile. Bugün bir et yemeği yanına pilav ve yoğurtlu bir meze ile olayı kapatmayı planlıyorum. Herkese mutlu yıllar…