Yine bir pazar günü… Saat 8’i geçti bile. Gece yarısına doğru ilerliyor… Çok kalmadı, günün dönüp Pazartesi olmasına. Pazartesi sendromunuz var mı sizin? Bütün olaya sabah işe adım atana kadar aslında ama bunu bilmek bile Pazar akşamları üzerime çöken bu gıcık iç sıkıntısına engel değil. Yarını tatil alıp günümü gün edecektim ki yine mümkün olmadı.…
Yorumsuz… internetime dokunmasansürturkeynetban
Henüz rutin yazılara dönemedim çünkü sizlere faydalı duyurular yapmayı öncelik olarak belirledim. Amazon’u sevmeyen var mı? Şimdi Amazon diyince aranızda yüzyılın en çılgın projesi! Kanal İstanbul’dan sonra ikinci çılgın proje mi bu diyenler olabilir. Ama değil. Bu amazon başka! Amazon.com’dan bahsediyorum ben. Yıllardır imrenir dururum, internetten istediği kitabı, dvdyi, cdyi sipariş verip ertesi gün posta kutusunda bulanlara… Türkiye’ye sipariş vermek…
Bir Bayram tatilinin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz… Yarın 3 haftalık müthiş tatilimin ardından iş başı yapıyorum. İşi özledim mi? Pek değil doğrusu. Daha şimdiden, iki ay sonraki Kurban Bayramı tatilinin hayalini kurmaya başladım bile. Dün uzun zamandır göremediğim bir arkadaşımla buluştuğumuzda bana yüzüne dinginlik gelmiş dedi. Hakikaten de öyle. Dingin ve huzurluyum ve yarın sabah başlayacak…
Bugün itibarı ile 388.000’lik şık bir skora imza atmış bulunuyorum 🙂 Öhöm öhöm 🙂
İnternet olmadan önce nasıl yaşıyorduk sorusunu daha da manidar hale getirecek bir site buldum dün akşam. Aslında yeni değil epeydir bilinen çok faydalı bir internette gezinti aracıymış kendisi. On milyonu aşkın kayıtlı kullanıcısı da bunun bir göstergesi. Bilgisayarınıza kuruyorsunuz. Kurulum tamamlanınca bilgisayarınıza yüklenen Stumble’ın araç çubuğu sayesinde normalde 40 yıl arasanız bulamayacağınız web sayfaları önünüze…
1-Kaynağı belli olmayan ama internette paylaştıkça çoğalan, melankoli ve depresyon kokan, yıkılmadım, ayaktayım, herşeyin farkındayım, ah ben var ya bennnnnnn çok olgunum, herşeyi bilirim mesajı yayan bir takım şiirimsi ve nesirimsi yazıları facebookta paylaşanlar. Örnek mi? Alın size: “Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam. Ama evet yeri gelir susarım. Canımı çok yakan şeyler olur ama yine de susarım, tükenirim. Buna izin…
Artık iki ayda bir acaba hala yaşıyor mu diye girdiğim popmundoda benim kız ilk, tek ve zaten boşanmış olduğu kocasını gömmüş, az daha kendisi de mezarı boyluyormuş. Bir girdim bizimki mezarlıkta geziniyor. Çık yürü git bir otele dedim… kıpırdayamam dedi… zor kurtardık sanırım bu defa da paçayı… sonra bir baktım bizimki üstünde 5 milyon dolara…
Bir önceki blog resmini bulduğum sayfada tam bir hazine var. Bence de bu dünyanın en komik ve sade blogu olmalı. Merak ediyorsanız şuraya bir tık. çok ciciçok şekerbayıldım
Sabahtan beri bilgisayarın başına tünemiş ftp nedir, php nedir, ftpden dosya nasıl aktarılır diye anlamadığım bir dilin anlamadığım uygulamaları ile boğuşuyorum. Yapmak istediğim ytek şey şu bloğa yeni bir tema yüklemek. Belki biraz daha profesyonel görünmesini sağlamak. Ama beceriksizim işte. Sadece hazırda bulunan kalıp teknolojileri kullanabiliyorum. İş azıcık yenilik yapmaya gelince kendi başıma bir türlü…
Atlas Tozu 