Browse by:

Zorba… Bir Bale, Bir Kitap, Bir Film… Siz hangisini daha çok sevdiniz?

Sonunda uzun zamandır yazmayı planladığım ancak araya giren seyahatler, yemekler ve başka pek çok şey yüzünden ertelediğim Zorba yazısı ile karşınızdayım. Bu aralar keşfettiğim pek çok tat, okuduğum yazarlar, izlediğim filmler ve dinlediğim müzikler bende hep aynı duyguyu uyandırıyor. Keşke daha önce dinleseydim, keşke daha önce seyretseydim, keşke daha önce keşfetseydim duygusu bu. Ancak bunu…

Avrupa Birliği’nden Kültür Edebiyat Çevirilerine Hibe

Bugün gelen bir e-mailden Türkiye’nin de katıldığı Avrupa Kültür Programı kapsamında, kültür alanında, edebi çeviri projelerine hibe desteği alınabildiğini öğrendim. Çeviriler tüm Avrupa dilleri ve Türkçe arasında olabilecekmiş. 25 bin euroya kadar destek alabiliyormuşsunuz ve  son başvuru tarihi 3 Şubat 2011miş. Eğer siz ya da yakın çevrenizde çeviri işi ile uğraşanlar, yayınevleri var ise ilgilerini…

Osmanlı’da Hanedan, Murat Belge, Muhteşem Yüzyıl…

Ortalığı kasıp kavuran Muhteşem Yüzyıl dizisi, hakkındaki olumsuz eleştirilere ve dizinin yayından kaldırılması için RTÜK’e yapılan şikayetlere karşın izlenme rekorları kırmaya devam ediyor. Kimisi diyor ki the Tudors çakması, kimisi diyor ki ecdadımıza hakaret ediliyor. Osmanoğulları büyük büyük büyük dedeleri televizyon ekranlarında bizler gibi, insan gibi gösterildiği için tepkili. Onların bu tepkisini görünce doğal olarak…

Gündüz Vassaf’tan Cehenneme Övgü

Bu aralar akşamları kütüphaneden gözüme takılan bir kitabı çekip, bir kaç sayfa okumak gibi bir huy edindim. Eskiden kitapların sayfalarını çizmekten, karalamaktan korkup, bir kitabı yarım bırakmaktansa sıkıla sıkıla okup bitirmeyi tercih ederken, şimdilerde kitapları çiziyor, karalıyor ve bitirmek zorunda hissetmeden bir kenara bırakabiliyorum. Kendi kendime koyduğum bu katı kuralları bozmanın beni ne kadar rahatlattığını  görünce hem mutlu oldum…

“Mutluluk Projesi” ve kişisel gelişim zırvaları…

Yoğun iş temposu dinmeyeceğine göre biraz daha çaba sarfetmem gerekiyor olumsuz ruh hallerinden sakınmak için. İşte tam da bu yüzden dün öğleden sonra evden çıkıp, önce biraz teyzeme uğradım. İki kahvenin ardından oradan da çıkıp kendimi Tunalıya attım. Adam çalıştığı için akşam saat 7 gibi buluşacaktık onunla. O yüzden önce D&R’a girdim, ardından gidip Turunç Cafe’ye oturdum.…

Efrasiyab’ın Hikayeleri-İhsan Oktay Anar-

Uzun zamandır kitap okumamaktan kaynaklanan vicdan azabımı bastırmak üzere bu sefer gerçekten kendimi okumaya verdim. Evde çalışma odasının kütüpanesinde bana okunmak için habire göz kırpan dizi dizi kitaplara artık kulak vermem gerektiğini buraya da defalarca yazmıştım aslında. Kitaptan çok blog okumayı tercih etmem daha az okuyan bir insan evladı olmamın en büyük sebeplerinden biri haline…

Başlık koyamadım ben sana

Uzun süre yazı yazmayınca yazdığım yazının başlığını ne koyacağımı şaşırıyorum. Bu yazı da öyle bir yazı oldu. Günler, haftalar birbirini kovalıyor. Ben dünyada Türkiye’de ne olduğunu çok da bilmeden ya da çok da fazla aldırmadan yine kendi gündemim içerisinde yuvarlanmaya devam ediyorum. Son yazdığımdan bu yana iki kitap bitirdim sayılır. İlki Dan Brown’ın Kayıp Sembolü, ikincisi…

I read more blogs than books

Evet itiraf ediyorum. Kitap okuyamıyorum. Vakit yaratamıyorum ama feci canım kitap okumak istiyor. Bu blog dünyası öyle garip bir şey ki milletin facebookta gezdiği gibi ben de blog blog geziyorum. Bağımlılık yaptı resmen. Evde kütüpanede okunmayı bekleyen 30 kitaptan birine artık bu hafta içinde mutlaka başlamak istiyorum. Ertelemeyeceğim bu defa. Ertelememeliyim çünkü benim için kitap…

İtiraf ediyorum: Ben şimdiye kadar hiç Yaşar kemal Kitabı okumadım

Evet evde kocaman bir kütüphanem var. Yıllardır etrafımda çok okur yazar olarak bilinirim. Hayatımın 20 küsur senesini  senesini bir şekilde öğrenci olarak geçirdim. Ama ben hiç Yaşar Kemal okumadım. Şimdi bundan utanıyorum ama bir iki yazı önce yazdığım patchwork modelini hayata geçirir geçirmez 3 sene önce D&R’dan aldığım İnce Memeti kütüphanedeki yerinden çıkardım ve  Sapanca’ya giderken valizime…

Yeniden Sapanca

Geçen sene Haziran ayı civarında Sapanca’da Richmond Nua’da kısa bir tatil yapmıştım. Şimdi bu defa Sapancanın diğer büyük oteli Güral Sapanca’ya gidiyoruz. Ama maksat bu defa tatil değil eğitim vermek. Hava mükemmel değil ama en azından değişiklik olur diye düşünüyorum. Böylece hem biraz sakin bir zaman geçirebilirim, biraz kitap okurum, hava kapalı da olsa biraz toprak…