En son eski şehiri gezmiş ve nehir kıyısında kalmıştık. O yüzden önce eski şehirin merdivenlerinden aşağı doğru iniyoruz… İnerken de arkamıza dönüp eski şehire son bir defa bakmayı ihmal etmiyoruz.
Burası şehrin Eaux Vives tarafı… Göle doğru ilerlerken geçtiğim caddelerden görüntüler…
Göl kıyısından sahil yolunun görüntüsü… Ağaçlar Fransız bahçevanlığının eseri… hepsi aynı şekilde budanmış… Bana sorarsanız çok sıkıcı bir görüntü…
Ve işte Lac Leman, ya da diğer deyişle Leman Gölü…. Leman Gölü Avrupa’nın en büyük göllerinden biri. Fransa ve İsviçre arasında sıkışıp kalmış olan gölün %60’ı İsviçre’nin, geriye kalan %40’ı ise Fransa’nın kontrolünde. Yaklaşık 580 km2lik bir alana yayılan gölün ortalama derinliği 150 metre. Çenevre’nin temel su kaynağını yine bu göl karşılıyor. Ayrıca Türkiye açısından tarihi önem taşıyan Montreux ve Lozan şehirlerinin yanı sıra, Nyon, Yvoire, Chillon gibi turistik kasabalar da bu gölün çevresinde yer alıyor. Evian içme suyunu bilenler işte bu suya adını veren kasaba da burada…. Önce haritaya bakalım.. sonra göl çevresindeki gezintiye devam edelim.
Esen rüzgarın da etkisiyle fıskiyenin suları altında seyreden yelkenliler 🙂 Seyretmesi keyifli… neşeli bir görüntü 🙂
Eaux Vives’den gölü yanımıza alarak batıya doğru yürürsek, Jardin Anglais’ye geliyoruz. Parkın içinde heykeller, cafeler, banklar var. Ayrıca ünlü çiçek saat de tam bu parkın cadde tarafında bulunuyor.
Çiçek saati de gördükten sonra bu defa, Mont Blanc köprüsünden karşıya geçerek göl kenarındaki nefis yürüyüş parkuruna dalıyoruz.
Bu yürüyüş yolunda karşımıza ilk le Monument Brunswick çıkıyor.
Ardından Sissi heykeliyle karşılaşıyoruz…
Köprüyü geçince Cenevre’nin Les Paquis bölgesine gelmiş olduk. Burası şehrin en zengin bölgelerinden biri… En lüks oteller de bu bölge de yer alıyor…
Les Paquis’den dönüp şehrin öteki yarısına bakınca görüntü hoş…
Resimde gördüğünüz minik tren size göl kenarını gezdiriyor…
Yürümeye devam ediyoruz ve karşımıza plaj çıkıyor… Plajın dışında bir de Türk Hamamı var içeride:)
İçeri girip yürümeye devam ediyoruz… ve işte plaj… burada yüzmek serbest… girenler suyun soğuk olduğunu söylemekle birlikte temiz olduğunu söylüyorlar… sizinle birlikte yüzen ördeklere de dikkat çekerim 🙂
Plajın ucundaki deniz feneri…
Geri dönerek yolumuza devam ediyoruz… Bu arada hava bir açıyor, bir kapatıyor…. Glden geçen tekneler ….
Göl kenarındaki güzel apartmanlar…
Gölden manzaralar…
Aşağıda gördüğünüz restoranın ismi La Perle du Lac. Yani Gölün İncisi. Cenevre’nin Michelin yıldızlı restoranlarından biri…
Son bir fotoğrafla göl kenarındaki turumuzu tamamlıyoruz.. Sessiz sakin bu cennet gibi göl yolunda ister yürüyüş yapın, ister bisiklete binin, ya da alın bir elinize kitabınızı oturun bir banka okuyun… Aşağıdaki resim huzurun derecesini anlatabiliyor mu size de ? 🙂
Bir sonraki yazıda bu defa Birleşmiş Milletler, Botanik Parkı ve Ariana Müzesini gezeceğiz…