Göksu Restoran’da rakı-meze şenliği

Bu haftasonu yine dolu dolu geçti. Güzel bir film ardından güzel bir yemek, çok eğlence ve  devamını ilerleyen zamanlarda getirebileceğimi umut ettiğim bir Ankara projesine rehberlik edebilecek çok hoş insanlar. Projenin ne olduğunu şimdi söylemeden geçmeyi tercih ediyor ve önceliği yemeğe veriyorum.

Ankara’da Kızılay’da akşam vakti gidilip de yemek yenebilecek en güzel restoranlardan birindeydik Cumartesi akşamı. Göksu restoran, Bayındır Sokak 22 numaradaki yerinde 1989 yılından bu yana müşterilerini ağırlıyor. Bundan bir iki yıl önce  Nenehatun Caddesi’nde de 5 katlı bir şubeleri açıldı. Daha önce hem Kızılay hem de Nenehatun Şubesinde yemek yemiş bir olarak, benim tercihimin Kızılay şubesi olduğunu söylemem gerek. 

 

Göksu Restoranın Kızılay Bayındır Sokaktaki restoranı mekan olarak da tarihi bir öneme sahip. Ankara’nın siyaset ve bürokrat çevrelerini ağırlayan tarihi nitelikli  bir diğer restoranı olan Washington Restoran, Nenehatun Şubesine taşınmadan önce 1962 yılından 1980 yılına kadar bu binada hizmet vermiş. Göksu da tıpkı Washington gibi bolca kravat, koyu renk takım elbiseli müşteri görebileceğiniz, yaş ortalaması yüksek, benzerlerine göre daha ağır bir restoran. Restoran 1970-80lerden kalma bir ambiansa sahip. Yeni moda dekorasyon ve mimariden eser yok, biraz devlet lokali havasında, çok iyi servis, tertemiz, bembeyaz masa örtüleri, peteçeler ile size köklü bir işletmede olduğunuz hissini kuvvetlice veriyor.

Bizim bu gece amacımız ağır ağır rakı içip güzel mezelerle demlenmek. Zira zaten bu yemeğin ardından geceye devam etmeyi düşündüğümüz için mideyi  de fazla doldurmayı düşünmüyoruz. Bir 35lik Yeşil Efe söylüyoruz. Ardından masaya mis gibi kızarmış ekmeklerle tereyağı ve koyun peyniri geliyor.

Ardından nefis bir çerkez tavuğu…

Pastırmalı humus….

Göksu’da Karadeniz yemeklerinden de çeşitlemeler bulabildiğimiz için karalahana sarmasını kaçırmıyoruz.

ve resmini çekemeden saldırarak yarısını midemize gönderdiğimiz bol yoğurt ve domates soslu, patlıcan biber kızartma…

Bu restoranda servis gerçekten de çok çok iyi, hiçbirşey için beklemiyorsunuz, garsonlar tepenizde pervane oluyor, şef garsonla muhabbet edebiliyorsunuz, kısacası herşey müşteri memnuniyeti için.  Kısa bir sohbetin ardından şef garson beni mutfağa davet ediyor ve böylece ben de yeni verilen siparişlerin resimlerini çekebiliyorum. Bunları biz yemedik ancak bir dahaki sefere denemek üzere aklımızın köşesine kaydettik.

Mutfak kocaman, tertemiz… bu görüntü de gayet hoşumuza gidiyor…

işte gavurdağı salatası…

Soğuk meze olarak humus…

Rakı sofralarının klasiklerinden ezme…

Şef garsonun Göksu’da en sevilen lezzetlerden biri olduğunu söylediği arnavut ciğeri…

Bu mevsimde bulunması imkansız olduğundan konserve malzeme kullanılarak yapılmış deniz börülcesi…

Yoğurtlu patlıcan salatası…

Adını hatırlayamadığım bir diğer yoğurtlu meze…

Zeytinyağlı lahana sarması…

Zeytinyağlı barbunya…

Saat daha erken olduğundan siparişler meze ağırlıklı, o yüzden ana yemek olarak aşağıdakileri yakalayabiliyoruz…

Önce karışık ızgara tabağı… son derece doyurucu görünüyor…

ve kokusu ile benim aklımı başımdan alan levrek buğulama…

Masamıza dönüyoruz ve müessesenin ikramı olan tatlı tabağının tadına bakıyoruz….

Ben bu tabakta en çok Kayseri yöresine ait olan nezire tatlısını beğeniyorum… şerbetli tatlı ile pek arası olmayan ben diğerlerini es geçiyorum.

Dışarıda yine ikram olan kahvelerimizi bitirdikten sonra 88TL gelen hesabı ödeyerek Göksu’dan ayrılıyoruz ve bir dahaki sefere bayıldığımız çerkez tavuğu ve humusun yanına çok övülen arnavut ciğeri ve kokusu ile başımı döndüren levrek buğulamayı denemeye karar veriyoruz. Göksu gerçekten de Kızılay’da seniz, afiyetle yemek yiyebileceğiniz güzel bir işletme. Fiyatları Kızılay için çok ucuz olmamakla birlikte verdiğiniz paraya değdiğini düşünerek ayrılacağınıza eminim.

3 comments

Add Yours
  1. Sadeceozgur

    Göksu Kızılay’ı ben de çok beğenirim. Özellikle Sakarya civarında kaliteli mezeleri, rahatsızlık vermeyen müşterileri ile gidilebilecek az sayıdaki mekandan birisi. Nenehatun’daki yeri, bölge sakinlerini epey rahatsız etmişe benziyor. Malum park yeri yetersiz. Sokaklar, caddeler arabalarla doluyor.

  2. Epicurious

    Yorumuna kesinlikle katılıyorum. Kızılay bazıları açısından çok tercih edilmeyen bir semt haline gelse de Göksu’nun kalbimizde ve midemizdeki yeri apayrı. Nenehatundaki sanki biraz daha yapay bir yer gibi geliyor bana. Ne de olsa o kadar çok yaşanmışlık o şubede.

  3. şener

    Göksu da iyi hizmet ve yemek yemek için muhakkak mekanca veya garsonlarca tanınmış olmanız lazım. Aksi takdir de deniz balığı diye çiftlik balığını verip fahiş hesap ödeyerek mekandan çıkabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s