Hindi Zahra, ya da sana Zehra mı demeliyim acaba?
Bu hafta başında gelen bir e-maildeki youtube linkine tıklayınca rastladım sana. Arka planda nefis bir gitar sesi duyuldu önce, gayet ritmik, ardından bir kadın sesi geldi, enerjik ama sakin, doğal ama canlı… Ritim biraz daha hızlandı… Görüntü sade ama ses şaşırtıcı… Şarkı İngilizce ama arada bilmediğim kelimeler de var….
Genç bir kadın… bence yıldızı kesinlikle çok parlayacak biri… aslında parlamaya başlamış bile…
1979 yılında Fas’ta Berberi asıllı asker bir baba ile ev hanımı bir annenin kızı olarak dünyaya gelen Zehra teenage yıllarının sonuna doğru Paris’e taşınır. 18 yaşında okulu bırakır ve Louvre müzesinde çalışmaya başlar. Paris’e gelmeden önce Cheikha Rimitti ve Oum Khalsoum gibi Berberi müziğinin divaları ile Afrikanın folk müziği ile bluesu sentezleyen Malili Ali Farka Touré gibi ustalardan etkilenirken, Paris’ten sonra Aretha Franklin, James Brown gibi Afro-Amerikan groove müziğinin etkisine girer. 2005 yılından bu yana kendi bestelerini yapmaktadır. 2010 yılında çıkardığı Handmade albümü nefistir. Bu blogun yazarı albümdeki tüm şarkıları sevmekle birlikte Imik si mik şarkısını duyduğundan beri dinlemekten vaz geçememektedir.
Lütfen şarkıyı dinleyin. Ben bayıldım siz de bayılın. Zehra ile ilgili beni bayıltacak ikinci konu ise kendisini çok yakın bir tarihte dünya gözü ile seyredebilecek olmam. 7 Şubat 2011 Pazartesi günü Zehra Sakarya’daki EskiYeni Bar’da sahne alıyor. Deli olmam işten değil. Biletler 30 TL. Adres, link, afiş ne ararsanız hepsi burada.
Atlas Tozu 