iki film daha

Dün gece izlediklerime iki film daha eklendi. Havaya, suya çok fazla bir şeye dokunmayan iki romantik komedi filmi daha.

17again_resized_W406_H600_1İlki “17 Again”, ya da Türkiye’deki sinemalarda gösterildiği hali ile “Yeniden 17”.  30lu yaşlarının ikinci yarısında olan, liseden de mezuın olalı 20 sene olmuş bir adamın yeniden 17 yaşına döndüğünü düşünün. Mike O’Donnell 17 yaşında bir lise basketbol maçında yetenek avcıları kendisini izlemeye gelmişken kız arkadaşının hamile olduğunu öğrenir ve oyunu terk eder. Yaptığı bu seçim geleceğine ilişkin seçimlerini de tamamı ile değiştirmiştir. Ancak bunu izleyen 20 yıl boyunca da sürekli eğer o gün oyunu terk etmese idi yaşamının ne kadar farklı olacağını düşünerek hayatı kendisine ve karısına zehir etmektedir. Bu durum çifti boşanmaya kadar götürür. İşte tam da bu anda olanlar olur ve  Mike birden kendini yeniden 17 yaşında bulur.

Filmi izlerken düşündüm avcaba benim böyle bir pişmanlığım var mı diyer. Sanırım yok. Yine aynı şeyleri yapar ve bugünkü durumumda olurdum gibi geliyor. Zira geçmişte yaşamanın pek de mantıklı bir şey olmadığını düşünüyorum hatta buradaki yazılarımda da bir kaç defa işlediğim bir konuydu bu.

Öte yandan filmin en komik yanlarından biri, Mike’in düzmece babasını canlandıra Ned’in okul müdüresine aşık olması ve müdirenin Ned’e başta feci ayak diremesine rağmen binbir ısrar üzerine çıktıkları akşam yemeğinde ikisinin de birbirlerinin Yüzüklerin Efendisi hayranlığını keşfetmesiyle birlikte elfçe konuşmaya başlamaları idi. Yine rahat bir seyirlik tavsiye edilir.

definitely_maybeİkinci film Definetely, Maybe.  Karısından boşanan bir adam. Okuldaki cinsel eğitim dersinin ardından bebekleri leyleklerin getirdiğine inanmayan ve fazlasıyla bilmiş bir kız çocuğu. Baba kızına annesiyle nasıl evlendiklerini anlatır. 1 adam ve 3 kadının hikayesi. Doğruyu söylemek gerekirse bu filmi ilki kadar beğenmedim.  Sebebi adamın başka bir kadını sevmesine rağmen dönüp dolaşıp ilk önemli kız arkadaşıyla evlenmesi.  Filmin başında ayrılan çiftin filmin sonunda aradan yıllar geçmiş olmasına karşın bir araya gelip, gezdik tozduk daha iyisini bulamadık bari birbirimizle evlenelim gibi bir yaklaşımla evlenmiş olmasına ben pek bir gıcık oldum. Ne demişler eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı. Sonuçta,  filmin baş kahramanı olan adamın asıl aşık olduğu kadının kapısını çalmaya cesaret etmesi tabi ki iyi bir şeydi ama keşke daha güzel bir son bulsalarmış bu filme.

Yine de çok kötülemeye gerek yok. Ev sinemasında izlemek için o kadar da kötü değildi.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s