Piglet, Pooh’a sormuş sabah uyandığında kendine ilk sorduğun şey nedir?
Pooh kahvaltıda ne var diye sorarım sen ne sorarsın demiş Piglet’e.
Piglet ben bugün heyecan verici ne olacak acaba diye merak ederim diye yanıtlamış.
Pooh kafasını sallamış ve ikisi aynı şey zaten demiş. 🙂
Kahvaltıya tek düşkün biz değiliz ya… Hazır yarın Pazar, ben bu akşam ve yarın sabah için değişik bir plan arayışı içerisindeyken geçen haftaki pazar kalhvaltısını yazayım istedim.
Adam Cihangir’e aşık. Orada oturuyor zaten. O yüzden vaktimizin büyük çoğunluğu bu semt sınırlarında geçiyor. Benim İstanbul’a ilk taşındığımda yaşadığım kahvaltı mutlaka boğazda edilir takıntım da geçtiği için artık sahilden uzak mekanlara da adım atabiliyoruz. Kim bilir belki de sadece kış etkisidir bu. Boğazdan vazgeçilir mi yoksa canım.
Neyse lafı uzatmadan geçen Pazar günü Cookpoint’te kahvaltı etmeyi planlayıp sonra kapalı olduğunu görünce, rastgele mekanlardan birine dalmaya karar verdik. Bir iki yere baktıktan sonra Rose Marine’e daldık. Önce arka bahçesine oturduk. Geniş, ferah, ışıl ışıl bir arkabahçe ya da dilerseniz kış bahçesi. Sakin mi sakin. Masalar üstüste değil.
Keyfimiz çok yerindeydi ki 10 çocuklu birlikte bir doğumgünü partisinin başlamak üzere olduğunu farkedince cadde tarafında sokak manzaralı ama sakin bir masaya geçmeyi tercih ettik. Ama her hafta sonu doğumgünü yok ya o yüzden bu bahçeyi aklımızın bir köşesine not ettik.
Her zamanki gibi bir kahvaltı tabağı söyledik yanına da bir yumurta. Ben menemeni çok beğendim. Izgara sucuklar da nefisti.
Siz yarın sabah ne yapıyorsunuz? Var mı önerileriniz, ya da güzel kahvaltı tarifleriniz?